İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 09.04.2019 tarih ve 342 sayılı yazısına konu ULUSAL 1 logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 21,22.01.2019 tarihinde saat 16:00’da yayınlanan "Nasıl Yani" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, ULUSAL 1 logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından 21,22.01.2019 tarihlerinde saat 16:00’da yayınlanan sunuculuğunu Gülgün Feyman Budak'ın yaptığı, güncel siyaset, sanat, toplumsal meseleler gibi konuların işlendiği "Nasıl Yani" adlı programın 21.01.2019 tarihli bölümde, program sunucusu ile konuğu arasında geçen diyaloglarda; "Bakın Gülgün hanımcım, Mecidiyeköy'de daha önce adı sübyan mektebiydi şimdi tabelayı değiştirmişler 'dört altı yaş arası kuran kursu'. Ve Keloğlan, Nasrettin Hoca albenili de bir kapı yapmışlar girişine. Gül bahçesi ismi, dört altı yaş arası. Dört yaşından başlayarak bu çocukların kafasına bilmediği bir din ezberletilirse ve sürekli döne döne eğitim bu ise. Sübyan mekteplerini ihya edeceğiz dedi ya bir bakan bunu söyledi. İhya edeceğiz dedi.", "Valla ben bilemiyorum tabi bu cümleleri kullanırsak RTÜK ceza keser mi? Radyo Televizyon Üst Kurulu üyeleri kulaklarını dört açmış bazı konuları dinliyorlar. Televizyonda söylemesem de toplum içinde laiklikten asla ödün veremeyiz. Andımızın okullarda okutulması için zaten bir yargı kararı var bu karardan dönülemez, burası laik, çağdaş, demokratik bir hukuk devletidir, Atatürk cumhuriyetidir. Biz bunlardan ödün veremeyiz. Tüm baskılara rağmen bunları söylemeye devam edicez.", “İslam Ansiklopedisi'nde 9 yaşında kız çocuklarının evlenebileceği'nin yazıldığı iddia edilmiş; 'tarikatlarda, cemaatlerde çocuklara tecavüz ediliyor”, "Uygulamalardan belli hangi Türkiyeyi istedikleri! Bakın Palu ailesi az önce okumadım dedin, çok ilginçtir Palu ailesi. Tarikatlara, cemaatlere yol verirsek bütün Türkiye açık alan Palu ailesi olur. Bugün çocuklara tecavüz edenler tarikatlarda. Palu ailesindeki sapkın ve katil babanın, cin var bu evde ben cinleri kovucam, korkutarak tarikatlara yol verirsek olacak olan bu. Tarikatlarda o çocuklara nasıl tecavüz edildi? Hep bu şekilde, bademlemek diyorlar 'kitapta da var bunun adına bademlemek denir' bir şekilde o çocukların beyinlerine girerek. Onlar küçük tabi inanacak yaşlı başlı adam bir de yani sakal şu bu varsa tamamdır kafadan bu amcadan bana zarar kötülük gelmez. O amca tecavüz ediyor çocuk ağlıyor sızlıyor ama o, Allah yolunda bir hizmet yaptığına inandırıyor o çocuğu. Bu şekilde gidişat gerçekten açık arazi tamamı bütün Türkiye toplumu Palu ailesine dönüşmek durumunda. - "Ve AVMler için de diyorsunuz ki 'modern çağın tapınakları' çok güzel bir benzetme diye düşünüyorum kişisel olarak. Aman RTÜK tapınak kelimesine falan ceza yazmasın diye artık bir terazi koydum önüme tartarak konuşuyorum. Öyle anlamadıkları dilde çocuklara bir şeyler öğretiyorlar falan lafları cezaya neden olabiliyor.", "Gülgün hanımcım bunlar hep korkutma amacıyla yani her zaman gözümüz üstünüzde George Orwell'in 1984 kitabı vardır, 'büyük birader sizi izliyor.' Şimdi birileri din adı altında din kisvesi altında bir takım dernekler, cemaatler sizi izliyoruz gözümüz üstünüzde. E bakın sanatçılarımıza tacizler, mahkemeye vermeler, andımız konusunda yine bir dernek kalkıyor ben rencide oluyorum burada ırk ayrımı yapılıyor ben rencide oluyorum işleme konuluyor.yani o Fethullahçı çete dağıtıldı deniyor ama dağıtılmadı."- "Ama onları eleştirirseniz ceza alıyorsunuz."- "Fethullahçı çete çünkü tamamen daha dağıtılmadı. Hani dendi ya Fethullah diyordu ya kılcal damarlarına giricez. Kılcal damarlara girildi daha onlar temizlenmedi, temizleninceye kadar da bu süreç ne yazık ki bu şekilde acılı süreç devam edecek."- "Maalesef maalesef çok sapla samanın iyice karıştırıldığı bir süreç. Bu nasıl toparlanır nasıl yola girer. E düşünceye özgürlük dediler eleştiri hakkınızı kullandığınızda hemen zırt diyetepenize bir ceza bindiriliyor. Bilmem bunlar yasaklı cümleler olabilir mi? Yani ne yapıcaz, yemek programı mı yapalım abuk subuk? Bildiğimiz programlar işte şu kadar tarhana koy içine de nohudu koy bak nohutlu tarhana çorbası yap türünden kadını uyuşturan hiçbir şekilde ileri götürmeyen, sen mutfağa hapsol mealinde. Bir de yemek masası kutsaldır sevgili RTÜK yönetimi, o yemek programlarına ceza kesmiyor musunuz?" 22.01.2019 tarihli bölümde geçen diyaloglarda ise;"Ben hukukçularımızın da görüşü doğrultusunda şu cümleyi kullanarak başlamak istiyorum, biz bugun iki sakıncalı yayın yapıyoruz. Ben RTÜK tarafından siz Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sakıncalısınız yaptığınız işler yüzünden sizi gidi sizi.", "Asıl Din Kültürü öğretmenliğine uygun hareket eden benim. Doğruyu yapan benim. Kanunlara uygun hareket eden benim. Uymayan diğerleri. Yani tarikat propogandası yapıyor derste. Cemaat propogandası yapıyor derste. Derste hurafelerden bidatten bahsediyor. Derste ışidvari bir din algısından bahsediyor bazıları.", "Bazı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarında bizim çok değerli dostlarımız bunları çıkartıp okudular haberleştirdiler. Mustafa Solak özellikle yazıyor. Daha küçücük genç beyinlere ortaokul lise çağındaki çocuklara kadın nasıl dövülür, kadın nasıl evde oturtulur, kadına nasıl davranılır abuk sabuk düşünceler. Burda okudular bunları.","Nikah konusu, çok eşlilik konusu bunları fıkıh derslerinde imam hatiplerde okutuyorlar. Yani imam hatip liselerindeki fıkıh derslerinden bugun açısından düşününce son derece primitif addedebileceğimiz bir takım şer'i hukuki hükümler anlatılıyor. 4 eşlilikten bahsediliyor. Had cezası işte ne bileyim mürtedin cezası. Dinden dönenin katli vaciptir diyor fıkıh kitaplarında. Şimdi imam hatrip müfredatında bunlar var.","Katil mi yetiştireceğiz biz?", "Şimdi biz bu müfredata dayanarak dedik ki böyle olmaz bu müfredat değişmeli. Böyle imam hatip müfredatı olmaz. Eğer böyle olursa ne kadar imam hatip o kadar ışıd çıkar dedik... Ne istiyorsunuz yani taa yüzlerce yıl önceki fıkhi hukuki kurallarla mı insanlar yetişsin. Yani cariye hukuku mu öğretilsin çocuklara? kölelik hukuku mu öğretilsin? bakıyoruz birtakım televizyon programlarında efendim diyor islamda cariyelik vardır kişi istediği kadar cariye sahibi olabilir. Cariyesiyle diyor hiçbir nikahı olmadan birlikte olabilir onun malıdır diyor.","Böyle birşey olur mu canım, bunları televizyonlarda söylüyolar. E o zaman ben çağırıyorum RTÜKü göreve. RTÜK nerede?","Dini birşeyleri konuşarak biz bölücülük mölücülük yapıyoruz bana da RTÜKten ceza var. … Bu ne perhiz bu ne turşu. Tamamen gitsin o zaman.","Burada laikliği savunduk biz Orhan Karaveli'yle ve savunmaya da devam edeceğiz. Andımızın yasaklanmasına karşı çıktık... Ve danıştay bu kararı bozdu biliyorsunuz, ve bir dernek var adını anmayım. Sanıyorum o dernek şikayet etti. Andımızı Kemalizmin amentüsü diye iddia ediyorlar ve oligarşinin dayatması türünden ifadeler kullanıyorlar yaptıkları açıklamada. Onu okudum ve dedim ki yani 'çocuklarımıza zorla Arapça birşeyler okutuyorsunuz bırakın Arapça okuyan Arapça okusun Türkçe okuyan Türkçe okusun, niye ötekileştiriyorsunuz' demeye getiriyorum ama cümleleri cımbızlayıp ceza vermeyi tercih etmişler. Yayın durdurma cezası var para cezası var. Yani artık laikliği çağdaşlığı savunamayacağız İfademde şunu kullanıyorum (kağıttan bakarak okumaya başlar) 'Çağdaşlıktan korkuyorlar. Kafalara fes göbeğe kadar sakal. Kadınları iyice kapatmaya gayret ederek başka bir düzeni kendi istedikleri düzeni kurmaya çalışıyorlar' ifadeleri var. Bu ifadeleri o gün kullanmışım burda tekrar ediyorum. Bunlar ceza." şeklinde ayrıştırıcı ifadelerle, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayın yapıldığı görülmüştür.
Bu nedenle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan "Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “8 inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Aralık 2018 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 78.312,82 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2019 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 21.114 (yirmibirbinyüzondört) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Üst Kurul Üyesi İsmet DEMİRDÖĞEN ve İlhan TAŞCI’nın karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 10.04.2019 gün 16 sayılı toplantıda aldığı 32 no.lu karara karşı oy yazısı.
İlhan TAŞCI Şerhidir.
Üst Kurulun 10.04.2019 gün ve 16 sayılı toplantıda aldığı 32 no.lu karara karşı oy yazısı.
İsmet Özdal DEMİRDÖĞEN Şerhidir.