“Seçim Dönemi ve Medya” konulu seminerlerin üçüncüsü Ankara’da gerçekleştirildi.
Radyo ve Televizyonu Üst Kurulu tarafından medya hizmet sağlayıcılara yönelik olarak düzenlenen "Secim Donemi ve Medya" konulu bilgilendirme seminerlerinin üçüncüsü Ankara'da düzenlendi. Toplantıya Üst Kurul Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, Üst Kurul Üyeleri Nurullah Öztürk, Dr. Hamit Ersoy, Süleyman Demirkan, Ali Öztunç ile İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesinde ulusal, bölgesel ve yerel yayın yapan kuruluşların temsilcileri katildi.
Seçim döneminde uyulması gereken yayın usul ve esasları ile Yüksek Seçim Kurulu’nun medya hizmet sağlayıcıları ilgilendiren kararları konusunda, yayın kuruluşlarını bilgilendirmek amacıyla RTÜK tarafından düzenlenen toplantının açılış konuşmasını Üst Kurul Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun yaptı. Dursun konuşmasında, YSK’nın seçim dönemine ilişkin bir dizi kararlar aldığını ve bu kararların bir kısmının doğrudan medya sektörünü ilgilendirdiğini söyleyerek, bu kararlar içerisinde özellikle seçim dönemindeki siyasal reklamlara ilişkin olan 592 sayılı karar ile bu dönemde görsel ve işitsel medya mensuplarının uymaları gereken ilke ve esaslara ilişkin olan 605 sayılı kararın çok önemli olduğunu vurguladı.
YSK’nın aldığı kararlardan birinin de ülke genelinde yayın yapan kuruluşların listesini yayınlamak olduğunu söyleyen Dursun, YSK’nın 6112 Sayılı Kanun’dan farklı olarak ulusal yayın yapan kuruluşlar ile uydudan yayın yapan kuruluşları, ülke genelinde yayın yapan kuruluşlar olarak kabul ettiğine ve bunları bir liste halinde yayınladığına dikkat çekerek, “Ülke genelinde yayın yapan kuruluşların seçim dönemine ilişkin ihlal raporları YSK’ya gönderiliyor ve YSK tarafından sonuçlandırılıyor. RTÜK seçim döneminde sadece değerlendirme yapıyor ve ardından yayın ihlallerinin tespit edildiği raporları YSK’ya gönderiyor.” dedi.
YSK’nın müeyyide sistemiyle RTÜK’ün müeyyide sisteminin de farklı olduğunu söyleyen Dursun “YSK önce uyarıyor, tekrarı durumunda 1’den 12 programa kadar program durdurma cezası verebiliyor, tekrarı durumunda yayın karartma cezası uygulayabiliyor. Yani YSK bir televizyonun yayınını toptan durdurabilme yetkisine sahip. Dolayısıyla son derece etkin bir müeyyide sistemi var elinde. Yayıncıların bu noktaya gelmemeleri ve dikkatli olmalarını öneriyorum, ayrıca RTÜK’ün müeyyide kararlarına karşı mahkemeye başvurulabilir ancak YSK kararları kesindir, temyizi söz konusu değildir” dedi.
Seçim dönemlerine ilişkin en önemli hususun siyasal reklamlar olduğunu belirten Prof. Dr. Davut Dursun, 6112 Sayılı Yasa’nın siyasal reklamlara imkan tanıdığını, YSK’nın 592 sayılı kararının da seçim dönemlerinde siyasal reklamların nasıl yapılacağına ilişkin olduğunu söyleyerek, bu kararda dilden, süreye kadar pek çok düzenlemenin olduğunu ve bütün bunlara yayın kuruluşlarının dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.
Konuşmasında YSK tarafından yayınlanan 605 sayılı karara da dikkat çeken Dursun, “Adalet, tarafsızlık, gerçeklik, doğruluk ilkelerine uygun yayın yapma vurgusu, tek yönlü, taraf tutan yayın yapmama vurgusu, siyasi partiler ve adaylar arasında fırsat eşitliğine önem verme ve gözetme vurgusu önemli,” diyerek, bu hususlara özellikle dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Konuşmasının sonunda son iki yıldır sektörü yakından ilgilendiren gıda takviyelerinin tanıtımına değinen Dursun, bu konuda Tüketicinin Korunması Kanunu ile Sağlık Bakanlığı Kanununda yeni düzenlemeler yapıldığını, hapis cezasının getirildiğini, yayınların böyle devam etmesi durumunda yayın kuruluşlarının ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağını söyledi.
Üst Kurul Başkanı Davut Dursun'un konuşmasının ardından, başkanlığını Üst Kurul Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu'nun yaptığı, Seçim Dönemi ve Medya konulu oturum gerçekleştirildi. Fendoğlu, oturumda medyanın denetiminin nasıl yapılacağının konuşulacağını belirterek, medyanın denetiminin bizzat kendisi tarafından yapıldığını, televizyon ve radyoların kendi denetleme birimlerinin olduğunu, bu konuda var olan çeşitli meslek birliği, vakıf ve derneklerle kendi kendilerini denetlediklerini söyledi. Bunun yanı sıra ulusal denetimin de söz konusu olduğunu söyleyen Fendoğlu, bu denetimlerin de ilçe seçim kurullarıyla, YSK tarafından yapıldığını belirterek, ilçe seçim kurullarının vermiş olduğu kararlara itirazın İl Seçim Kuruluna yapılabildiğini ancak YSK’nın verdiği kararlara itirazın söz konusu olmadığını söyledi. Fendoğlu “Gönül isterdi ki YSK’nın denetimi de iki basamaklı olsun. Ya kendi içerisinde iki basamaklı olsun ya da YSK kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’ne itiraz edilebilsin.” diyerek çağdaş ülkelerde bu karalara itirazın mümkün olduğunu zamanla ülkemizde de bunun gerçekleşmesini umut ettiğini söyledi.
Üst Kurul Başkanı Davut Dursun'un konuşmasının ardından, başkanlığını Üst Kurul Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu'nun yaptığı, Seçim Dönemi ve Medya konulu oturum gerçekleştirildi. Fendoğlu, oturumda medyanın denetiminin nasıl yapılacağının konuşulacağını belirterek, medyanın denetiminin bizzat kendisi tarafından yapıldığını, televizyon ve radyoların kendi denetleme birimlerinin olduğunu, bu konuda var olan çeşitli meslek birliği, vakıf ve derneklerle kendi kendilerini denetlediklerini söyledi. Bunun yanı sıra ulusal denetimin de söz konusu olduğunu söyleyen Fendoğlu, bu denetimlerin de ilçe seçim kurullarıyla, YSK tarafından yapıldığını belirterek, ilçe seçim kurullarının vermiş olduğu kararlara itirazın İl Seçim Kuruluna yapılabildiğini ancak YSK’nın verdiği kararlara itirazın söz konusu olmadığını söyledi. Fendoğlu “Gönül isterdi ki YSK’nın denetimi de iki basamaklı olsun. Ya kendi içerisinde iki basamaklı olsun ya da YSK kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi’ne itiraz edilebilsin.” diyerek çağdaş ülkelerde bu karalara itirazın mümkün olduğunu zamanla ülkemizde de bunun gerçekleşmesini umut ettiğini söyledi.
Oturumda YSK’nın seçim dönemine ilişkin kararları, ilgili mevzuat ve yaptırımlar konusunda ilk sözü alan Üst Kurul Başkan Yardımcısı Aslan Narin, seçim döneminde YSK’nın çok ağır yaptırımlar uygulamasının söz konusu olabileceğini vurguladı. Siyasi reklamlarla ilgili yayınların Türkçe olmasının esas olduğunu söyleyen Narin, ancak Üst Kurul’un farklı dil ve lehçelerde yayın izni verdiği kuruluşların, izin aldıkları dil ve lehçelerde siyasi reklam yapabileceklerini düşündüklerini belirterek, farklı dil ve lehçelerde yayın izni olmayanların farklı dilde reklam yapmasının YSK tarafından problem olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
Oturum da ikinci olarak söz alan ve seçim dönemlerindeki yayın ihlalleri ve YSK’nın uyguladığı müeyyideler konusunda konuşan Üst Kurul Üyesi Nurullah Öztürk ise, seçim dönemi yayınlarında en çok sorun teşkil eden yayınların tek yönlü yayınlar, kamuoyu araştırmaları ve seçim sonuçlarının açıklanmaya başlandığı saatlerle ilgili ihlaller olduğuna dikkat çekti. Öztürk “Bizim temennimiz yayın kuruluşlarının müeyyide almadan bu süreci tamamlamasıdır” dedi.
Oturumda son olarak İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Emir Ulucak, genel yayın ilkeleri ve başlıca ihlaller konusunda, televizyon yayınlarından görüntülü örnekler vererek değerlendirmelerde bulundu.
Toplantı, soru cevap bölümünün ardından, Üst Kurul Başkan Vekili Hasan Tahsin Fendoğlu’nun yaptığı değerlendirme konuşması ile sona erdi. (Ankara, 14.01.2014)