RTÜK Başkanı Şahin, "Hakikat Sonrası Çağda Kamu Yayıncılığı Sempozyumu" nda Konuştu
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK), 60. kuruluş yıl dönümü kapsamında düzenlenen etkinlikler çerçevesinde "Hakikat Sonrası Çağda Kamu Yayıncılığı Sempozyumu"nu gerçekleştirdi. Girne Acapulco Resort Otel'de düzenlenen sempozyuma, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Üst Kurul Başkan Vekili Orhan Karadaş, Üst Kurul Üyeleri Deniz Güçer, Tuncay Keser, Necdet İpekyüz katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmalarını BRTK Müdürü Meryem Çavuşoğlu Özkurt, TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptı. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, "Gelişen Değişen Dünyada Görsel İşitsel Medya" konularında bir sunum gerçekleştirdi. Şahin, hakikat sonrası çağda kamu yayıncılığının önemine vurgu yaparak, dezenformasyonla mücadele konusundaki çabaları ele aldı.
Şahin, konuşmasına "Hakikat Sonrası Çağ" olarak adlandırılan dönemde gerçeğin bilinmesinin ayrı bir öneme sahip olduğunu belirterek başladı.
Dezenformasyonun günümüzde zirveye çıktığı, yanlış bilginin pervasızca yayıldığı bir dünyada doğruları haykırmanın ne kadar kritik olduğuna vurgu yapan Şahin, yayıncı otoritesi olarak hakikate ve dezenformasyonla mücadeleye özel bir önem verdiklerini ifade etti. Kamu yayıncılarının, bu hassasiyetle hareket ederek tüm dünyaya doğru bilgiyi aktarmayı görev bildiklerini belirtti.
Şahin, konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a özel bir teşekkürde bulunarak, Zat-ı Devletleri'nin dezenformasyonla mücadeleyi öncelikli olarak ele aldığını ve bu konuda sürekli olarak açıklamalarda bulunduğunu ifade etti. Türk Dil Kurumu sözlüğünde dezenformasyonun "bilgi çarpıtma" olarak geçtiğini söyleyen Şahin, bu kavramın "Hakikat Sonrası Çağ"da belirginleştiğini ve ciddi tartışmalara neden olduğunu dile getirdi.
Başkan Şahin, dezenformasyonun medyanın başlıca kaynağı olduğuna dikkat çekerek, bu noktada kamu yayıncılığının öneminin ortaya çıktığını belirtti. Medyanın, dezenformasyonla mücadelede yayıncı düzenleyici ve denetleyici otoriteleri tarafından titizlikle ele alındığını ifade eden Şahin, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak görsel ve işitsel medyada dezenformasyon konusuna dikkatle yaklaştıklarını söyledi.
Konuşmasının devamında Şahin, dezenformasyonun gerçeğin önüne geçtiğini, medya alanlarının yalan ve yanlış bilgilerle kirletildiğine tanık olduklarını belirtti. "Dezenformasyon", "mezenformasyon", "fake (sahte) haberler" ve "manipülasyon" kavramlarının medya alanında yaygınlaştığını söyleyen Şahin, medya mecralarının çeşitlenmesi ve dijitalleşmesiyle birlikte yalan haberlerin hızla yayıldığını vurguladı.
Yalan ve çarpıtılmış haberlerin kişi ve kurumları olumsuz etkilediğine değinen Şahin, bu noktada kamu yayıncılarına büyük görevler düştüğünü belirtti. Gerçeğin tek olduğunu ve kamu yayıncılarının bu gerçeği takipçilerine aktarmak için üstün bir çaba göstermeleri gerektiğini ifade etti. Türkiye ve KKTC'deki kamu yayıncılarının bu konuda hassasiyetle hareket ettiğini belirten Şahin, özellikle TRT ve Anadolu Ajansı gibi kurumların dezenformasyonla mücadelede yoğun çaba sarf ettiğini ifade etti.
Şahin, konuşmasının devamında uluslararası düzeyde dezenformasyon sorunlarına değindi ve çözüm için resmi kurumlar, teknoloji şirketleri, sivil toplum örgütleri, bilim insanları, medya kurumları ve gazetecilerin iş birliği yapması gerektiğini vurguladı. Dezenformasyonla mücadelenin ancak ortak bir akıl ve iş birliğiyle mümkün olabileceğine dikkat çeken Şahin, sözlerini RTÜK'ün kırmızı çizgilerini belirterek tamamladı.