İslam Karşıtlığıyla Mücadelede Kültürel Diplomasi Konuşuldu
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının destek verdiği, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Diyanet İşleri Başkanlığı, Erciyes Üniversitesi ve Ankara Bilim Üniversitesince düzenlenen "2. Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu" ATO Congresium'da gerçekleştirildi.
Büyükelçi Dr. İsmail Hakkı Musa, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ile Diplomasi Vakfı Direktörü Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin’in konuşmacı olduğu İslam Karşıtlığıyla Mücadelede Kültürel Diplomasi konusu masaya yatırıldı.
İslamofobi ile mücadelede kültürel diplomasinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Birol Akgün, son 30 yılda uluslararası sistemde medeniyet ve kültür temellerinin kutuplaşma üzerine inşa edildiğine ve siyasi analizlerin teorik çerçevesi olarak buralara dayalı açıklamalar etkili olmaya başladığına vurgu yaptı. Samuel Huntington’un Medeniyetler Çatışması tezine atıfta bulunan Akgün, bu teorinin referans alınarak İslam ve Müslümanlarla ilgili her şeyin ötekileştirildiği bir dünya oluşturulduğunu aktardı. Müslüman toplulukların tarihte hiç olmadığı kadar gayr-ı müslim ülkelerde yaşadıklarına değinen Prof. Dr. Akgün, ''İslamofobi ile mücadele kritik konu. Aslında kültürde politize edilirler. Kendi başlarına bırakıldığında bir ortak yaşam alanı bulabilirler. barış içinde geçinebilirler. Müslümanların ötekileştirildiği bir toplumda yaşıyoruz. “Tarihte olmadığı kadar Müslümanlar, çoğunluğu Müslüman olmayan yerlerde yaşıyor. Kutuplaşmanın temeli buradan başlıyor. Batı dünyası insan hakları gibi evrensel değerleri uygulamada ikircikli tavır sergiliyor'' dedi.
Diplomasi Vakfı Direktörü Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin, İslamofobi kavramının son yıllarda hızla artarak dünyada popüler hale geldiğini söyledi.
İslamofobinin altında yatan temel nedenin kültürel bir propaganda olduğunun altını çizen Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ''İslamofobi Avrupa’dan gelen bir saldırı değildir .Irak istilası öncesi zaten islamofobi işlendi. Batılıların ilgilendiği konu din değil kültürdü. Asıl mesele bu propagandayı ayırt edebilecek vasfa erişebilmektir” sözlerine yer verdi.