Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin: “Dünyada En Çok Dizi İhraç Eden 2’nci Ülke Olmamız Çok Yumuşak Bir Güç”
RTÜK’te göreve yeni başlayan aday memurlara yönelik “ Eğitim ve Vizyon Günleri” programı devam ediyor.
RTÜK’te göreve yeni başlayan aday memurlara yönelik “Eğitim ve Vizyon Günleri” programının son haftasında bugünün konuğu Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç.Dr. Oğuzhan Bilgin’di.
Doç. Dr. Sayın Oğuzhan Bilgin aday memurlara "Türk Modernleşmesi ve Kültürel Değişim" başlıklı sunumunda kültür sosyolojisi ve kültür politikalarını tarihsel bir süreç içinde ele alarak, Türkiye’nin modernleşmesinin temel noktalarını anlattığı sunumunda Anadolu uygarlıklarından günümüze değin kültürel normların değişimini aktardı.
Bilgin, kültürün bir parçası olan medyanın radyo, televizyon ve dijital yayın platformları üzerindeki denetimi ve düzenlenmesi rolüyle RTÜK’ün devlet kurumları içerisinde önemli bir kültürel aracı teşkil ettiğini ifade etti.
Türkiye’de medya üzerindeki kültürel politikaların yönetimi üzerine de değerlendirmelerde bulunan Bilgin, dijital platformlarda ve özel kanallarda yayınlanan dizi içeriklerinde küresel ve yerli kültürün kasıtlı bir şekilde yanlış aktarıldığı birçok yapım olduğunu belirtti. Dünyada en çok dizi ihraç eden ikinci ülkenin Türkiye olduğunun altını çizerek bunun çok yumuşak bir güç olduğunu söyledi.
Doç.Dr. Oğuzhan Bilgin kültürel değişimin toplumsal değişim ile iç içe olduğunu söyleyerek Türk modernleşmesi süreciyle ilgili şu sözleri kaydetti:
“Geriye dönüp baktığımızda ilk gördüğümüz şey bir dünya imparatorluğunun yaşadığı kaybetmişlik travmasıdır. O travmanın ve kaybetmişlik psikolojisinin neden olduğu kültürel, psikolojik, manevi savrulmalara rağmen ayakta kalmaya, elde kalan küçük vatan toprağını da korumaya çalışan bir devletten ve sanayileşme sürecini kaçırmış, geri kalmışlık içinde debelenen bir toplumdan bahsediyoruz. Türkiye Batılı emsallerinin 19. Yüzyılda yaşadığı büyük bir toplumsal dönüşümü 20. Yüzyılın ikinci yarısında yaşayabildi. Nüfusunun çoğu köylü olan bir ülkeden çoğunluğu kentli olan bir ülkeye dönüşmek bir mekânsal dönüşümden çok daha fazlasıydı.Modernleşmenin Batı'nın kılık kıyafetini almakta, kültürel etkisi altına girmekte ve tüm sorunların kaynağını Türklükte, Müslümanlıkta gören zihniyetinin tersine modernleşmenin hakiki mekanizmaları olan sanayi, ulaşım altyapısı, tarımsal kalkınma, üniversiteler, okullaşma ve teknoloji üretimi için uğraşan, bunun için de karşısına askerî, ekonomik kalkınmayı önemseyerek çalışmaları sürdüren bir milli anlayış gerekli.”
Sunum Doç. Dr. Bilgin’in uzman yardımcıları ile çekilen anı fotoğrafıyla son buldu.