İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 28.07.2017 tarih ve 785 sayılı yazısına konu DOLUNAY INT logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 15.07.2017 tarihinde saat 07:21’de yayınladığı ticari iletişim yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 15.07.2017 tarihinde saat 07:21’de yayınladığı, “Kıblegah Temel Dini Bilgiler Aile Oyun Seti'nin yanında izleyicilere on adet Ümmü Sübyan hamailinin ve Celcelutiye takı setinin, bedavaya verildiği, bunun yanı sıra Hilye-i Şerif yüzüğü gibi bazı hediyelerin verildiği, söz konusu ticari iletişim yayınında, “sunucu tarafından, üç aylık Celcelutiye dersleri verdiği, "30-40 senedir çektiğiniz sıkıntılar var, belki gitmediğiniz çalmadığınız kapı kalmadı, çünkü denize düşen yılana sarılıyor değil mi? Siz de eşin söylemesiyle, dostun söylemesiyle belki çok yerle gidip geldiniz. Ama biz ne diyoruz? Celcelutiyenin üç aylık dersi vardır sevgili kardeşlerimiz. Bu dersi benim söylediğim şekilde yapacak olan kardeşlerimiz....çektiği sıkıntılardan kurtuldu elhamdülillah.",…Ümmü Sübyan'ın Peygamberimizin deyimiyle dişi bir cin olduğunu ifade ederek genelde 0-11 yaş arası çocuklara ve 65 yaş üstü insanlara musallat olduğunu ifade ettiği, kendi anneannesinin iyileşmesini örnek olarak verdiği, elinde tuttuğu hamaille göstererek izleyiciler üzerinde inandırıcılık, güvenilirlik sağlamaya çalıştığı, "Anneannem gece onlarla kavga ederdi, konuşurdu ve bu çok dikkatimi çekiyordu. En sonunda inşallah baktım bir gece dinledim, dedim tamam, bunun durumu Ümmü Sübyan'dır. İnanın o gece ben aldım, okumasını yaptım, üzerine taktım ve ertesi geceden itibaren o konuşmalarından, o korkularından eser yoktu. Çünkü en çok 0-11 yaş arası çocuklara ve 65 yaş üstü ihtiyarlara musallat olabiliyor.", "Şu Ümmü Sübyan'dan niçin on tane gönderiyorum değerli kardeşlerimiz? Okulda okuyan evladınız var, belki 0-11 yaş arası evladınız var, doğuma girecek kardeşlerimiz var, sürekli düşük tehlikesi yaşayan kardeşlerimiz var, Bunlar neden? Ümmü Sübyan rahatsızlığından dolayı. Anneden evlada geçen bir rahatsızlıktır Ümmü Sübyan."…"Nasıl ki değerli kardeşlerimiz, doktorumuza gidiyoruz, doktorumuza muayene olduk derdimizi sıkıntımızı anlattık Allah'ın izniyle, doktorumuz bize ne diyor değerli kardeşlerimiz şu şu ilaçları şu vakitlerde kullanacaksın aksatmadan, iki hafta sonra da kontrole gel diyor. Bakınız düzenli kullandınız ilaçlarınızı çektiniz gittiniz doktora tamam düzeldiniz bitti elhamdülillah. İşte manevi, ruhsal tüm sıkıntılarımızda Allah'ın izni keremiyle Celcelutiye desleri üç ay sürüyor...", "Bu fırsatı sakın kaçırmayın. 49.90 Lira. Kargo bedeli bizden. 0212 945 33 53" şeklinde sözlü ve yazılı ifadelerle, söz konusu yayında, hassas psikolojik durumdaki hamile veya riskli gebelik yaşayan kadınlar ile küçük çocuk sahibi olan annelerin, yaşlı kimselerin üzerlerinde taşıdıkları bu hamaillere güvenerek gerekli tıbbi tedavileri almaktan geri kalabilecekleri, kendilerini ve çocuklarının sağlığını tehlikeye atabilecekleri hususunun göz ardı edildiği, Ümmü Sübyan hamailleri sayesinde 0-11 yaş grubu çocukların, 65 yaş üstü yaşlılar ile düşük tehlikesi yaşayan ve hamile olan kadınların sıkıntılarından kurtulabilecekleri, Ümmü Sübyan rahatsızlığının anneden çocuğuna geçen geçen bir sıkıntı olduğu vurgulanarak ruhsal sağlık sorunlarına çözüm olarak sunulduğu, dolayısıyla sağlık beyanıyla tanıtım ve satışına yönelik yayın yapıldığı görülmüştür.
Bilindiği üzere, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasında; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer yandan, 26 Ağustos 2011 tarih ve 28037 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkındaki Yönetmeliğin Tanıtım Faaliyetlerinin Kapsamı ve Esaslarının anlatıldığı 5’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında "Beşerî tıbbi ürünlerin internet dâhil halka açık yayın yapılan her türlü medya ve iletişim ortamında program, film, dizi film, haber ve benzeri yollarla doğrudan veya dolaylı olarak topluma tanıtımı yapılamaz." hükmü,
Gıda kapsamında değerlendirilerek izin verilen ürünlere ilişkin, 5996 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 3.fıkrasında ise "...bir hastalığı önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğunu bildiren veya böyle özelliklere atıfta bulunan ifadeler yer alamaz..." hükmü yer almaktadır.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazısında; insan sağlığına doğrudan veya dolaylı olarak faydalı olduğunu yahut hastalıklara veya belirtilerine karşı etkili olduğunu, koruduğunu, tedavi ettiğini belirten ileri süren veya ima eden tüm ifadeler sağlık beyânı olarak kabul edildiği, endikasyon belirtilen ürünler için Sağlık Bakanlığınca ruhsat düzenlenmesinin gerekmekte olduğu, Bakanlıktan ruhsatlı/izinli ürünlerin de "1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu'nun 1. maddesinde yer alan "Tabip reçetesi ile verilmesi meşrut olanlar ancak reçete mukabilinde ve diğerleri reçetesiz olarak, münhasıran eczanelerle ecza ticarethanelerinde kanunu mahsusuna tevfikan satılır." açık hükmü kapsamında münhasıran eczane ve ecza ticarethanelerinde satılmasının zorunlu olduğu ve diğer yandan söz konusu ürünlerin 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun'un 43. maddesindeki "Zehirli veya kimyevi maddelerle tıbbi ecza ve müstahzarların müsaadesiz satılması yasaktır. Bunları müsaadesiz satan veya satmak üzere dükkânında bulunduranlar Türk Ceza Kanunu'nun 193 üncü maddesine göre cezalandırılır." hükmü gereğince televizyon, radyo aracılığı ile sağlık beyanı belirtilerek ürün satışı ve pazarlanmasının uygun olmadığı ifade edilmiştir.
Bahse konu ürünün tanıtım ve satışına yönelik ihlale konu yayında, söz konusu ürünün sağlık sorunlarına çözüm olarak sunulduğu ve ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla tanıtımının yapıldığı sabit olup, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanı ile tanıtılması ve bu tanıtımda yer alan ifadelerin, insanların hastanelere, tıp doktorlarına ve tıbbi tedavi yöntemlerine duydukları güvenin sarsılmasına neden olabileceği ve toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında; ihale konu yayında, söz konusu ürünün sağlık beyanı ile tanıtım ve satışının yapılmasının, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına ve ilgili mevzuatına aykırılık taşıdığı, dolayısıyla mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmünün ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Kuruluş hakkında evvelce Üst Kurul’un 16.05.2017 tarih ve 2017/20 sayılı toplantısında alınan 27 No’lu karar ile, 10.05.2017 tarihinde saat 14:07’de yayınladığı “Celcelutiye Seti” isimli ürünün ticari iletişim yayınına ilişkin olarak; 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin 4’üncü fıkrasının ihlali nedeniyle idari para cezası ile 5 kez program durdurma müeyyidesinin uygulandığı Üst Kurul Kayıtlarından anlaşılmış olmakla; anılan yayın ile 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının bir yıl içinde tekraren ihlali nedeniyle; Kanun 32’inci maddesinin beşinci fıkrası hükmü uyarınca anılan yayın kuruluşu hakkında ihlalin ağırlığı, ihlalin mahiyeti, anılan madde ile korunmak istenen kamusal menfaat ve kuruluşa ait müeyyide sicili göz önünde bulundurularak, 10 gün süre ile yayınının durdurulmasına karar verilmesi takdir edilmiştir.
Bu itibarla;
1) BAŞAKKENT RADYO VE TELEVİZYON YAYINCILIK SAN. VE TİC. A.Ş. unvanlı ve “DOLUNAY INT” logolu kuruluşun 15.07.2017 tarihinde "Ümmü Sübyan Hamaili" isimli ürünün sağlık beyanıyla tanıtım ve satışına yönelik ticari iletişim yayınına yer vermek suretiyle, 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının tekraren ihlali nedeniyle; 6112 sayılı Kanun’un 32’inci maddesinin 5’inci fıkrasında yer alan "8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir." hükmü uyarınca yayının ON (10) GÜN SÜREYLE DURDURULMASINA,
Geçici yayın durdurma kararının uygulanmasında; medya hizmet sağlayıcı kuruluşun, Üst Kurul Kararının tebliğini müteakip saat 00:00’dan başlayarak ekranda logosuna ve “Yayınımız, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından 15.07.2017 tarihli yayında, 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirlenen "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." ilkesinin ihlali gerekçesiyle 10 gün süre ile durdurulmuştur.” ibaresine yayın durdurma süresince okunur şekilde yer vermesine,
Kuruluşa yapılacak tebligatta,
6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan "8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin …. ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir.… Programlarının yayını veya yayınları süreli durdurulan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yaptırım kararının tebliğine rağmen kararın gereklerine aykırı olarak yayınlarına devam etmesi halinde yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükümleri uyarınca yayın lisans iptaline karar verileceği,
Ayrıca yayınlarına devam etmesi halinde, 6112 sayılı Kanun'un 33’üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “… yayınları Üst Kurul tarafından geçici olarak durdurulmasına … rağmen yayın yapan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürü, bir yıldan iki yıla kadar hapis ve bin günden beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Tüzel kişiler hakkında ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 60 ıncı maddesindeki güvenlik tedbirleri uygulanır. İzinsiz olarak faaliyetine devam eden yayın cihaz ve tesisleri Üst Kurulca mühürlenerek kapatılır.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği,
Hususlarının bildirilmesine,
2) Ayrıca, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasındaki; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne göre takdir ve ifası için ilgililer hakkında işlem yapılması talebiyle dosyanın Sağlık Bakanlığı'na gönderilmesine,
3) Reklam Kurulu Yönetmeliğinin 7’nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirlenen “Ticari reklam ve haksız ticari uygulamaları, (a) bendinde belirlenen ilkeler çerçevesinde incelemek ve gerektiğinde denetim yapmak” hükmünün uygulanması ve uygun görülmesi halinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Ceza hükümleri” başlıklı 77 nci maddesinin on ikinci fıkrası hükümleri uyarınca işlem yapılmasını teminen dosyanın Reklam Kurulu’na gönderilmesine,
4) İhlale konu yayında sipariş hattı numaralarının kullanılması nedeniyle, dosyanın; 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun “Kurumun görev ve yetkileri” başlıklı 6’ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Abone, kullanıcı, tüketici ve son kullanıcıların hakları ile kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunmasına ilişkin gerekli düzenlemeleri ve denetlemeleri yapmak.” ve “Tüketicinin ve son kullanıcının korunması” başlıklı 48 inci maddesindeki; “Kurum, elektronik haberleşme hizmetlerinden yararlanan tüketici ve son kullanıcıların, hizmetlere eşit koşullarda erişebilmelerine ve hak ve menfaatlerinin korunmasına yönelik usul ve esasları belirler.” hükümleri kapsamında, değerlendirilmek üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na gönderilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.