İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 24.04.2017 tarih ve 578 sayılı yazısına konu; STAR TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 17,18.04.2017 tarihlerinde 15:59:58-15:59:57 saatlerinde yayınladığı “Zuhal Topal’la” adlı programa ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
STAR TV logosu ile yayın yapan STARTV MEDYA HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş tarafından yayınlanan “Zuhal Topal’la” adlı programın 17,18.04.2017 tarihlerinde, 15:59:58-15:59:57 saatlerinde yayınlanan bölümünde; ayrıntıları bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda belirtildiği üzere, 16:29:51- 16:40:41 saatleri arasında Mihriban, daha önce ilişki yaşayarak ayrıldığı Birkan'dan ayrılma nedenlerinin Birkan'la ilişki yaşamış olan Nagehan olduğunu iddia ettiği, Birkan'ın Nagehan'ı aldatmış olmasından dolayı kendisini de aldatabileceği söylentilerinden bahsettiği, olaya diğer taraflar da karışmış ve Nagehan'ın Birkan-Mihriban ilişkisine karışmadığına karar verildiği, tartışmada Mihriban Birkan'a karşı duygularını bitiremediğini dile getirmiştir. Buna ve Zuhal Topal'ın birinden hoşlanırken talibini görmemesi konusundaki uyarısına rağmen Mihriban talibini görmek istemiştir. 18:08:23- 18:14:01 saatleri arasında Naz, kendisinin Ali ile çektirdiği gelinlik ve damatlıkla fotoğraflarını program ekibine teslim etmiştir. Ali ve Naz konuya ilişkin görüşlerini iletmiştir. Ali, 2 ay önce çekilen fotoğrafların o esnada ilişkileri varken ve Naz'ın talebi nedeniyle çekildiğini aktarmıştır. Fotoğraf çekimini profesyonel bir iş gözüyle gördüğünü anlatan Ali'ye Naz karşı çıkmakta ve Ali'nin duygularının hala devam ettiğini iddia etmektedir. Ali ise Naz'a fotoğrafların çekildiği dönemde bu fotoğrafların ikisinin arasında kalacağı ve kimseyle paylaşmayacağını söylediği için kızmıştır. 18:27:26- 18:27:59 saatleri arasında Ali ve Naz arasındaki ilişkileri sırasında çekilmiş oldukları gelinlik-damatlıkla fotoğrafların tartışması sürerken Zuhal Topal, araya girerek Ali'nin o an itibariyle talibi Sayoş Hanım'ın olduğunu hatırlatmıştır. Ancak Ali'nin eski sevgilisi Naz, "Ne yapalım Sayoş burdaysa?" diyerek Ali'nin talibi olmasını ve o kişinin yanında eski ilişkileri hakkında konuşmalarının kişiyi rahatsız etmesini önemsemediğini vurgulamaktadır. 18.04.2017 tarihinde 16:17:52- 16:20:03 saatleri arasında Dürnev Hanım kendisine daha önce sürpriz hediyeler yollayan talibi ile buluşma yaşarken müsaade isteyip Şendoğan Bey'e "Stüdyoya güneş gibi doğdunuz" demiştir. Bunun üzerine Şendoğan Bey, Dürnev Hanım'ın kendisine yaşça küçük talipler gelmesine ilişkin açıklamasına karşı kendisinin de yaşça büyük taliplere gittiğini söylemiştir. Bunun üzerine Dürnev Hanım bozulmuş ve "siz gönlümün efendisisiniz" demiştir. Zuhal Hanım, Dürnev Hanım'a talibi olduğunu hatırlatmıştır. Dürnev Hanım, talibi varken locadan bir başka adaya iltifatlar da bulunmuş ve ilgisi olduğunu belli etmiştir. Locadan da bunu destekleyen yorumlar gelmiştir. 17:21:28- 17:32:14 saatleri arasında Yaprak Hanım, İbrahim'e iltifatlarda bulunmakta ve "gözünün hep onda olduğunu" söylemektedir. Yakın arkadaşı İbrahim'e talip olarak gelen Yaprak Hanım'a Amir Bey, İbrahim ve Yaprak'ın görüşmesi tamamlanmadan "sakın şans verme ona İbrahim....Ben Yaprak'ı hala seviyorum" demiştir. Amir Bey, geçmiş dönemde Yaprak Hanım'dan hoşlanmıştır. Ama İbrahim Bey yine de Yaprak'la çaya çıkmıştır. İbrahim Bey, Amir'in Yaprak'a karşı olan duygularının gerçekçi olmadığını, o programa katılmadığında onu hatırlamadığını düşünmektedir. 17:39:02- 17:47:16 saatleri arasında Ali'ye talip olarak gelen Sayoş Hanım'ın Elmir Bey'in eski sevgilisi olduğu ve ona nazire yapmak için geldiği iddia edilmiştir. Bu arada daha önceki günlerde Elmir de Ali'nin uzatmalı ve program içinde sıklıkla tekrarlanan ilişkisi olan sevgilisi Naz'a talip gelmiştir. Olayların tarafı olan 4 kişi tartışmaya devam etmiştir. 18:29:49- 18:42:51 saatleri arasında Locadaki adaylardan Naz Hanım, bir gün önceki programda ilişkileri olduğu dönemde birlikte çekilmiş oldukları gelinlik ve damatlıklı foto çekimlerinin devamını getirmiş; diğer yandan da bu programlarda taliplerini görmeye devam etmektedir. Fotoğraf çekim görüntüleri romantik müzikler eşliğinde yayınlanmaktadır. Konuşmalarının başında Ali, kendisine Naz'ın hediye etmiş olduğu damatlığı stüdyoya getirmiştir. Naz ve stüdyodaki konuklar, Ali'nin ilişkileri sırasında yaptıkları fotoğraf çekiminde mutlu gözüktüğünü; neden şimdi mutlu değilmiş gibi görünmeye çalıştığını sorgulamaktadırlar. Ali de resimler sırasında ilişkileri olduğu ve mutlu olduklarını ama şimdi ilişkilerinin sona erdiğini ve Naz'ın neden bu resimleri kamuoyuyla paylaştığını anlamadığını söylese de kimseyi ikna edemez gözükmektedir. Naz, Ali ile karşı karşıya konuşmalarına sinirlenince Ali'nin geri getirdiği damatlığı yere fırlatarak ve bağırarak stüdyoyu terk etmiştir. Naz Hanım ve Ali Bey karşılıklı bu konuyu konuştuğu sırada Ali Bey'in talibi Azize Hanım onu sahne arkasında beklemektedir.
Ayrıntılarına yukarıda yer verilen programın, locada daha önce ilişki yaşamış adaylar arasında söz kavgası ya da herhangi bir kişiyi incitebileceği düşünülmeden yapılan yorumlarla kaplı olduğu, bir ilişki yaşandıktan ve sona erdikten sonra tam olarak bitirilememekte ve her defasında ilişkinin parçası olmayan üçüncü bir kişi olaya dahil ederek ilişkinin kimi zaman o kişi üzerinden tartışıldığı, programın gidişatında popüler olan çiftlerin "aşklarının bitmediğine" dair izlenimlerle programda yeniden ve defalarca işlendiği, ancak bu "bitmeyen, efsane aşk" silsilesi sırasında bu aşkın taraflarının yine yeni insanlarla tanışmayı sürdürdüğü ve hatta eski ilişkilere dair tartışmaların yeni ilişki adayları ile görüşmeler sırasında da yapıldığı, daha önce ilişki yaşamamış olsalar dahi arkadaşına talip olarak gelen adaya olan aşkını ikilinin görüşmesi bitmeden itiraf edebildiği anlaşılmıştır.
Kitle iletişim araçlarından birisi ve hem görsel hem de işitsel yayın yapılması nedeniyle en gelişmiş durumda olan televizyonların, bir anda ulaştığı ve etki alanına aldığı seyirci sayısı düşünüldüğünde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşların ne denli sorumlu ve dikkatli davranmaları gereği ortaya çıkmaktadır.
Yayıncılık faaliyetinde; fikir, kültür, duygu, inanç, köken, ekonomik durum açısından değişik katmanlardan oluşan toplumu, bütün olarak ele almak, onu barışa, huzura ve birlikte kavuşturucu amaçlarla program hazırlamak önemlidir. Bu nedenle de, her programın verdiği mesajın toplumda nasıl algılanacağını bilmek, kitlelerin bunları seyrettikten sonra duygu ve düşüncelerinde ve davranışlarında nelere yol açacağını hesaplamak, sorumlu bir yayıncının yapması gerekendir.
Evlilik programlarının toplum üzerindeki yozlaştırıcı pek çok etkileri söz konusudur. Bu etkilerden biri mahremiyet ile ilgili olan algının değiştirilmesidir. Mahrem etimolojik köken itibariyle haram, yasak, gizli, özel alana ait olan, tabu gibi anlamlara gelir. Evlilik doğası itibariyle mahrem olduğu kadar toplumun temel yapı taşını oluşturması hasebiyle önemli bir müessesedir. Evlilik programları, evliliğe giden yolda mahrem olarak yaşanması gereken ilişkiyi paylaşıma açmakta dolaysıyla mahremiyet kavramına mündemiç olan gizlilik zamanla bozularak asıl anlamını kaybetmektedir. Bununla birlikte çocukların ve gençlerin evlilik, mahremiyet, aile gibi algıları, toplumsal değer kavramları zamanla aşınmaya başmakta ve kendi değerlerine yabancı, sanal bir dünyanın şekillendirdiği suni bir paradigmaya sahip bir kitle ortaya çıkmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; toplum kültürünün oluşmasını sağlayan aile müessesinin belirli toplumsal normların ve hukuki süreçlerin sonucunda evlilik vasıtasıyla gerçekleştirildiği, söz konusu yayında aile müessesesi kurma adına bir araya gelen kişilerin birbirlerine karşı ağır sayılabilecek sözler kullandıkları, bu sayede bu kişilerin hem birbirlerine hem de geleneksel Türk aile kavramına zarar verdikleri, ayrıca bu tarz davranış, söylem ve tutumların kamuoyunda evliliğe dair algıyı olumsuz yönde etkileyebileceği, bu nedenle mezkur yayında; 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (f) bentlerinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
6112 sayılı Kanun’un,
a-) 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlaline OYBİRLİĞİ İLE,
b-) 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin ihlaline Üst Kurul Üyesi Süleyman DEMİRKAN’ın karşı oyu ve oy çokluğu ile,
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan, "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." ilkesi ile (f) bendinde yer alan; "Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz." ilkelerinin ihlali nedeniyle,
Kuruluşa, 17.10.2011 tarihli yayını nedeniyle evvelce 15.12.2011 tarih ve 2011/68 sayılı toplantısında alınan 36 No’lu Üst Kurul Kararıyla 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile 05.07.2013, 04.10.2013 tarihli yayınları nedeniyle evvelce 10.09.2013, 20.11.2013 tarih ve 2013/52, 2013/63 sayılı toplantılarda alınan 15 ve 12 No’lu Üst Kurul kararlarıyla 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca, uyarı yaptırımı uygulandığı tespit edildiğinden, aynı hükümlerin tekraren ihlali nedeniyle, Kanun’un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “…ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir” hükmü uyarınca kuruluş hakkında idari para cezası uygulanması gerektiği,
Bu itibarla; aynı yayınla, birden fazla yayın ilkesi ihlali olduğundan ve her iki ihlalin de idari para cezası yaptırımını gerektirdiğinden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince, bahse konu ihlallerden en ağır (tek) cezanın verilmesi öngörüldüğünden,
6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca ihlalin ağırlığı ve yayın ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak; İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mart 2017 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 41.445.827,73 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, yüzde iki oranı (%2) 828.917,00 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
Karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 26.04.2017 gün 17 sayılı toplantıda aldığı 87 no.lu karara karşı oy yazısı.
Süleyman DEMİRKAN Şerhidir.