Yayınlanan Ana Haber Bülteni
İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 18.09.2015 tarihli ve 1450 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
"SAMANYOLU HABER" logosuyla yayın yapmakta olan Samanyolu Haber Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. unvanlı Yayın Kuruluşu'nun 11-12/09/2015 tarihli yayınları incelenmiştir. Hafta içi yaklaşık olarak 18:50-19:25 saatleri arasında yeniden iletim yoluyla izleyicilere aktarılan "Ana Haber" bülteni Kemal Gülen'in sunumuyla izleyicilerle buluşmaktadır. Haber bülteninde ülke gündeminde yer alan siyasi, ekonomik ve sosyal olaylardan oluşan çeşitli içeriklerin sunulduğu görülmektedir. Söz konusu haber bültenine ilişkin yapılan izleme sonucunda varılan tespitler ve elde edilen bulgular ile bu bulgular ışığında oluşan kanaat aşağıda sunulmuştur.
Buna göre, 11.09.2015 ekrana getirilen ana haber bülteninde yer verilen haberlerden birisinin Irak'ta çalışan Türk işçilerinin Şii bir terör örgütü tarafından kaçırılmasına ilişkin olduğu izlenmiştir. Rapora konu haberin sunucunun,"Irak'ta on gün önce kaçırılan Türk işçilerin görüntüleri yayınlandı. Görüntüde işçiler isimlerini söylüyor ve kendilerini kaçıranların taleplerini dile getiriyor. İşçilerin aileleri ise Irak'tan gelecek güzel haberleri bekliyor"şeklindeki ifadeleri ile sunulduğu görülmüştür. Sunucunun haber aktarımının akabinde ekrana getirilen görüntülerin ise haberin görsel unsurları olduğu izlenmiştir.(Ekli Klip- Kaçırılan Türk İşçiler Haberi Klip1)Söz konusu haberin 12/09/2015 tarihinde ise 01:20:21; 02:15:14; 03:14:08; 04:15:44; 05:14:37; 07:32:51; 09:55:08; 12:55:11; 13:47:35 şeklindeki farklı saatlerde toplam dokuz kez yayınlandığı tespit edilmiştir.
Rapora ilişkin hazırlanan Klip'te de yer aldığı üzere ekrana getirilen görselin ana temasını kaçırılan Türk işçilerin sıraya dizilmiş görüntülerinin, rehin tutulan Türk işçilerin arkasında ise siyah giyimli, yüzleri kapalı ve ellerinde silah bulunan beş teröristin oluşturduğu görülmüştür. Sunumu yapılan videonun unsurları incelendiğinde ise rehin tutulan işçilerin isim ve soy isimlerini, hangi ilden olduklarını ifade ettikleri, işçilerin korku içinde bulundukları ve tedirgin bir ruh hali içinde kendilerinden istenilen hususları söyledikleri izlenmiştir.
Bu kapsamda sunulan videoda "...Ersin Cömert Zonguldak, Ender Gündoğan Bursa Orhangazi,Muzaffer Kaya Sivas" şeklinde rehinelerin konuşmalarının ekrana getirildiği tespit edilmiştir."Kaçırılan Türk İşçilerden ilk Görüntü"bant yazılı habere eklenen alt seste" Irak'ın başkenti Bağdat'daki bir şantiyeden 2 Eylül'de kaçırılan 18 Türk işçinin görüntüleri yayınlandı.... Görüntüde Şii grup tarafından kaçırılan isimlerini ve memleketlerini tek tek söylüyor..... Videoda işçilerin arkasında ellerinde silah bulunan şii milisler görülüyor, işçilerse serbest bırakılmaları için kendilerine söylenen istekleri söylüyor.Bu sırada rehin işçilerden bir tanesinin "Türkiye hükümetinden serbest bırakılmamızı istiyoruz, talebimizin yerine getirilmesini istiyoruz" şeklindeki sözlü ifadesine yer verildiği görülmüştür. Yine alt ses tarafından"Türk işçilerin serbest bırakılması için istenen talepler arasında Irak'taki Kürt yönetiminin petrolünün Türkiye'den ihracatını durdurma ve Türk askerinin Irak'tan çekilmesi var.... Irak hükümeti Türk işçilerin bulunması için operasyon başlatmıştı. Ancak şimdiye kadar sonuç alınamadı. Kaçırılan işçilerin aileleri ise perişan durumda....."şeklindeki ifadelerin izleyiciye aktarıldığı görülmüştür.
İzleyiciye sunulan videonun Türk işçileri kaçıran terör örgütünün propaganda yapmak üzere hazırlayarak servis ettiği gerek yapılan haberin içerinden gerek haberde yer alan görsel grafik unsurların irdelenmesiyle anlaşılmıştır. Haberde terörist grubun taleplerine ve Irak hükümetinin işçilerin kurtarılmasına ilişkin operasyon başlattığına ancak sonuç alamadığı yönündeki konulara değinilmiştir. Bunun yanı sıra rehinelerin ülke yetkililerine seslenmesi ve taleplerinin bulunduğu şeklindeki rehineler ait ifadelere sözlü ve görsel sunumda yer verildiği tespit edilmiştir.
Kitle iletişim araçlarının en önemli işlevlerinden birisi de haber vermek ve kimi olaylara toplumsal bir bilincin inşa edilmesine katkı sağlayarak kamuoyu oluşturulmasını sağlamaktadır. Bu kapsamda haber niteliği ve değeri bulunan hadiselerin editoryal sorumluluk çerçevesinde izleyiciye sunulması kitle iletişiminin ve haberleşmenin en belirgin unsurlarındandır. Hizmet sağlayıcının haber verme işlevini yerine getirirken sunumunu yaptığı olayın görsellerinin elde edilmesinden, olayın haber metninin oluşturulmasına, sunucunun anons biçiminden ekran yazılarına ve olaya ilişkin kimi görsellerin kapatılmasına/maskelenmesine kadar bir çok anlatım ve üslup unsurunu dikkate alması gerekmektedir. Habere konu olan olaylara ilişkin içerik aktarımının ancak aktarım üslubu ve anlatım usulü ile anlamlı bir bütün oluşturacağı, bu unsurlardan herhangi birinde meydana gelecek aksaklığın ise medyanın haber verme ve kamuoyu oluşturma işlevini bozabileceği hususu göz önünde bulundurulmalıdır. Hizmet sağlayıcı kuruluşun bir olayın haberleştirilmesi ve izleyiciye sunulmasını içeren süreçlerin tamamında, kamu yararı var mı, yapılan sunum terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliğine hizmet eder mi, yapılan sunum terör örgütünün propagandasına imkan ve zemin sağlar mı, haberde yer alan kişiler bu sunum biçiminden olumsuz etkileniyor mu, haber sunumunda gereksiz/yersiz görsel-sözel-yazılı unsurlar bulunuyor mu, haberi oluşturan bazı unsurların maskelenmesi gerekiyor mu, habere ilişkin bazı görsel öğelerin maskelenmeden verilmesi haberin değerini azaltıyor mu (haberi magazinel/tabloid ve seyirlik hale getiriyor mu), haberin sunum biçimi haberde yer alan kişilerin insan onuru ve diğer kişilik haklarını zedeliyor mu, sunum dili ya da anlatım biçimi haberi yapılan konunun derinleşmesine, sorunun büyümesine neden oluyor mu gibi soruları yanıtlaması gerekmektedir. Bu kapsamda etkin bir editoryal süreçten geçirilmeksizin hazırlanılan ve sunulan programlar hem medyanın bahsi geçen işlevinin zedelenmesi hem de sorunlu alanların metalaşarak değersizleşmesi sorunlarına yol açabilmektedir. Dolayısıyla bir olayın haberleştirilmesi çerçevesinde haberin içeriğini oluşturan unsurların etkin ve güçlü bir editoryal süreç şeklinde ele alınmaması halinde bir terör örgütünün korkutucu, yıldırıcı özelliklerinin yansıtılmasından rehinelerin korkmuş, yılgın ve tedirgin hallerinin gösterilmesi sonucunda insan onurlarının zedelenmesi gibi bir takım sorunların ortaya çıkması söz konusu olmaktadır.
Burada yayın kuruluşu tarafından video kaydı terör örgütü tarafından yapılmış bir görsel malzemenin tüm açıklığıyla verilmesinin ya da hizmet sağlayıcının yapmış olduğu yayının görselleştirilmesinde herhangi bir kamu yararının bulunmadığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini de küçük düşürücü nitelikte olduğu düşünülmektedir.
Sonuç olarak, "SAMANYOLU HABER" logosuyla yayın yapmakta olan Samanyolu Haber Yayıncılık Hizmetleri A.Ş. unvanlı Yayın Kuruluşu'nun belirtilen tarihlerdeki "Ana Haber" isimli haber bülteninde yer vermiş olduğu haber yayınının, yukarıda ifade edilen açıklamalar ve sunulan argümanlar ışığında;
a) haberin sunumunda rehinelerin yüzlerini açık biçimde bir maskeleme yapmaksızın ekrana getirdiği, bununla birlikte kişilerin ait zayıf/güçsüz, korkmuş, yardım dileyen ve yılgın halleri içeren görsellerin sunulmasına aracılık ettiği gerekçesiyle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan"İnsan onuruna (...) saygılı olma ilkesine aykırı olamaz,(...)"hükmü ile,
b) sunumu yaptığı olayda, haber değeri taşıyan unsurlar dışında olduğu değerlendirilen terör örgütünün kaydını yaparak servis ettiği görselin ekrana getirilmesiyle, terör örgütünün korkutucu ve yıldırıcı özelliğinin yansıtılmasına aynı zamanda söz konusu görsellerin terör grubunun amaçlarına hizmet etmesine imkan ve zemin sağlayabilecek olması gerekçesiyle aynı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan" (...) terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz."şeklindeki hükümlerini ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Yayın Kuruluşu'nun söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bendini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığı’nca, söz konusu yayın ile 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; "İnsan onuruna (...) saygılı olma ilkesine aykırı olamaz,(...)” ve (d) bendindeki; "Terörü.... terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz." İlkelerinin ihlal edildiği belirtilmiş ise de, anılan yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkikinde;
Kaçırılan Türk işçilerinin görüntülerinin verildiği ihlale konu haber, kamuoyuna duyurulması gereken oldukça önemli bir olaya ilişkin olup, görüntülerin teröristlerce servis edilmesi amacından ziyade, toplumun haber alma ve bilgilenme hakkının daha ağır bastığı, dolayısıyla yayının “haber verme” ve “kamuoyunun haber alma” hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle rapora konu yayında, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerinin ihlalinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; SAMANYOLU HABER logosuyla yayın yapan SAMANYOLU HABER YAYINCILIK HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında, bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA, oy birliği ile karar verildi.