İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 11.11.2015 tarihli ve 1826 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“A HABER logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşta her salı saat 22:00'de Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmelerin her hafta başka bir konukla değerlendirildiği "Memleket Meselesi" adlı bir yorum programı yayınlanmaktadır. Sunuculuğunu Salih NAYMAN'ın yaptığı programa Ak Parti İstanbul Milletvekili Mehmet METİNER, Ak Parti İstanbul Milletvekili Özlem ZENGİN, Seta İstanbul Toplum ve Kültür Direktörü Prof. Dr. Medaim YANIK ve Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan KARAKAYA konuk olarak katılmışlardır. Söz konusu program için, RTÜK İletişim Merkezleri “ALO RTÜK” hattı ve "Web Sitesi" aracılığıyla iletilen şikayetlerde bir çok izleyici ekrana getirilen ifadelerden rahatsız olduğunu dile getirmişlerdir.
Klip 1'den görüleceği üzere Memleket Meselesi adlı programın 20.10.2015 tarihli bölümünde saat 23:11:46'da, Halk TV'de yayınlanan "Uğur Dündar'la Halk Arenası" adlı programın konuklardan Yaşar Nuri ÖZTÜRK ve Müjdat GEZEN'in programda kullanmış oldukları argo ifadeler eleştirilirken programın sunucusu ve konuk yorumcuları arasında geçen diyaloglar şu şekildedir:
Salih NAYMAN: Siz başından sonuna gülerek izlediniz. Baya da zaman geçti aslında bu konuyla ilgili olarak. En komik neresi geldi açıkcası.
Mehmet METİNER: Medaim Hoca'nın güldüğü yere güldüm sadece. İçimden başka şeyler söylemek geliyor onu söyleyeceğim. Azerice'de evet Pezevenk yol gösteren anlamına geliyor. Allah bizi bu baş Pezevenklerden korusun diyorum. Bir bu.
Özlem ZENGİN: Buralar biplendi mi?
Mehmet METİNER: Yoo. Yani yol gösteren anlamında kullanmışlarsa Pezevengi Allah bizi bu baş Pezevenk'lerden korusun diyorum. Yani hiç bir mahzuru yok.
Salih NAYMAN: Bir yandan bunları biz de söylemeyelim. Çünkü yine Rtük kuralları içinde de sıkıntıya girmeyelim. Bir yandan da eleştirdiğimiz duruma da düşmem açıkçası.
Mehmet METİNER: Rtük'ün ne kuralı var Allah aşkına. Başımıza bela ettiğiniz bir kurum ya Rtük. Nedir Rtük ya. Nedir Rtük nedir yani. Ben 1 Kasımdan sonra tek başımıza iktidara gelmemiz halinde bu Rtük'ü kaldırmamız gerektiğine inanıyorum. Nedir Rtük yani.
Salih NAYMAN: Onu seçim sonrası konuşalım. Bu noktadan devam edersek.
Mehmet METİNER: Hilkat Garibesi bir kurum. Bir diğer husus bu CHP'nin TV'si. Ben buradan CHP'li kardeşlerimize, arkadaşlarımıza, dostlarımıza sesleniyorum. Bu ahlaksız, terbiyesiz, edepsiz sözleri kendi evlatlarına izletebiliyorlar mı? Bakınız biplendi yani. Ben o kelimeyi bu sokakta bile konuşulmaz bu. Bir de aynı kişiler Halk TV'ye çağrılırsa demek ki CHP yönetimi bunların ahlaksızlığını kabul ediyor sonucunu çıkartırım. Bir diğer husus yani Peygamberimizin bir Hadisi vardır. Tabi Yaşar Nuri belki de Mesih ötesi bir yaratık olduğu için, Peygamber Hadisi de nedir diye sorabilir yani. (Klip1 - Memleket Meselesi - Dilin Düzeysiz, Kaba ve Argo Kullanımı, İnsan Onuru ve Eleştiri Sınırının Aşılması)
Söz konusu programın konuk yorumcusu Mehmet METİNER, programın moderatörü Salih NAYMAN'ın "Zikretmeden geri almayalım. En azından hani eleştirel durumda eleştirirken aynı duruma düşmeyelim." şeklindeki uyarılarına rağmen sözlerine şu şekilde devam etmiştir:
Mehmet METİNER: Yol gösteren o tiyatrocu taslağı müsvettesi müptezel adam böyle dediği için diyorum. Hiç savunmaya gerek yok. Hiç kimse kusura bakmasın, diktatörün ülkesinde yaşayan benim de söz söyleme özgürlüğüm var. Yol gösteren anlamında kullandıysa Allah bizi bu baş Pezevenklerden korusun diyorum evlatlarımızı. Rtük'e de burdan sesleniyorum gerekli cezayı vermezse onları da namert ilan ediyorum.
Salih NAYMAN: Ben en azından izleyenlerimizden kendi adıma çok da hoş bulmadığım o cümle için.
Mehmet METİNER: Para cezası gelirse bana gönderin yani ben ödeyeyim onu.
Özlem ZENGİN: Ya bu Rtük şeddeleyecek söyleyeyim. Cezayı şeddeli yapacak yani.
(Klip2 - Memleket Meselesi - İnsan Onuru ve Eleştiri Sınırının Aşılması, Dilin Düzeysiz, Kaba ve Argo Kullanımı)
Yine klip3'ten de görüleceği gibi saat 23:18:18'de programın moderatörü Salih NAYMAN'ın konuklara yöneltmiş olduğu bir soruya cevaben konuk yorumcu Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hasan KARAKAYA'nın Zekeriya BEYAZ ve Yaşar Nuri ÖZTÜRK ile ilgili olarak "Ama ben biraz önce söylemek istediğimi bu vesile ile söylemek istiyorum. Bir zamanlar Zekeriya BEYAZ biliyorsunuz bir otelde porno film izlediği için önce bilmeden sonra bilerek porno film izlediği için ben kendisine pornofosör demiştim. Şimdi aynı kategoriye Yaşar Nuri ÖZTÜRK'te girdi." şeklinde ifadelerle yorum yaptığı görülmüştür. (Klip2 - Memleket Meselesi - İnsan Onuru ve Eleştiri Sınırının Aşılması)
Yayın yoluyla düşünceyi açıklama özgürlüğünün kapsadığı bir hak da olayların eleştirisidir. Bu hakkın hukuka aykırı nitelik taşımadan kullanılabilmesi için eleştiri ile bu konunun kamuoyuna açıklanış biçimi arasında düşünsel bir bağlılığın olması gerekir. Başka bir ifadeyle, yayında kullanılacak ifadeler ölçülü bir dille ekrana getirilmelidir. Görevlerinden biri de halkı bilgilendirmek olan medyanın, haberleri verirken eleştiri ve yoruma yer vermesi son derece doğaldır. Üstelik hakkında eleştiri yapılan kişiler siyasetçi, gazeteci, akademisyen, sanatçı gibi yaptıkları görevler nedeniyle büyük oranda kamuya mal olmuş kişiler ise bu eleştiri sınırının daha geniş tutulması da doğaldır. Ancak kamuya mal olmuş kişiler bile olsa eleştirinin bir sınırı olmalıdır. Şüphesiz ki eleştiri hakkı sınırsız değildir. Bu hak yasa ve ahlak kuralları içerisinde ve özellikle kamuoyunun olumlu yönde oluşmasına ve toplumun daha ileriye götürülmesine yardım amacıyla yapılmalıdır.
Haziran 2008 tarihli "Türkçedeki bozulma ve yabancılaşmanın araştırılması, Türkçenin korunması ve geliştirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan" TBMM Meclis Araştırma Komisyonu Raporunda "Müstehcen ve Kaba Sözlerin Kullanılması" başlığı altında şu sonuçlara yer verilmiştir:
"Türkçemizin sorunlarından biri de müstehcen ve kaba söz kullanımıdır. Sokak kültürünün veya sokak ağzının ürünü olan müstehcen ve kaba söz kullanımı günümüzde televizyon kültürünün yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Televizyon dizilerindeki karakterlerin kullandığı müstehcen, argo ve kaba kelimeler ertesi gün toplumun içinde hızla yayılmakta ve arkadaş grupları arasında tartışmalara neden olmaktadır. Bazı çocuklar ve gençler söz konusu karakterleri kendilerine örnek alarak konuşmalarını ve hareketlerini taklit etmektedir. Böylece müstehcen, argo ve kaba sözlerin kullanımının yaygınlaşmasıyla televizyon ve sokak karşılıklı olarak birbirlerini besteklemektedir". https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss284.pdf (Erişim Tarihi: 03.11.2015)
Bu çerçevede yayınlanmış olan "Memleket Meselesi" adlı programın içeriği incelendiğinde programın konuk yorumcusu Mehmet METİNER tarafından birçok defa "Pezevenk" kelimesi kullanılmıştır. Diğer bir konuk Özlem ZENGİN'in "Buralar biplendi mi?" sorusuna karşılık olarak Mehmet METİNER "Yoo. Yani yol gösteren anlamında kullanmışlarsa Pezevengi Allah bizi bu baş Pezevenk'lerden korusun diyorum. Yani hiç bir mahzuru yok." şeklinde cevap vermektedir. Söz konusu ifadelerin biplenmeden sürekli tekrar etmesi çocuklara ve gençlere günümüzün en etkin, en etkileyici iletişim araçlarından biri olan televizyon aracılığı ile verilmesi toplumda kötü örnek teşkil edeceği gibi zihinlerde de daha fazla kalıcı yer edebilmektedir.
İnsan şeref ve haysiyeti, bir kimsenin insan olarak ve insani nitelikleri dolayısıyla sahip olduğu değerlerdir. Adı geçen yayında, Halk TV'de yayınlanan "Uğur Dündar'la Halk Arenası" adlı programa katılan konuklardan Yaşar Nuri ÖZTÜRK ve Müjdat GEZEN'in programda kullanmış oldukları argo ifadeler eleştirilirken söz konusu kişilere karşı saygı ve eleştiri sınırlarını aşan nitelikte birtakım ifadeler kullanılmıştır. Her ne kadar programın moderatörü konuk yorumcuyu uyarmaya çalıssa da konuk yorumcu Mehmet METİNER, Müjdat GEZEN ve Yaşar Nuri ÖZTÜRK ile ilgili olarak "Azerice'de evet Pezevenk yol gösteren anlamına geliyor. Allah bizi bu baş Pezevenklerden korusun diyorum.", "Yani yol gösteren anlamında kullanmışlarsa Pezevengi Allah bizi bu baş Pezevenklerden korusun diyorum. Yani hiç bir mahzuru yok." ifadelerini, Müjdat GEZEN adlı şahsa "Yol gösteren o tiyatrocu taslağı müsvettesi müptezel adam böyle dediği için diyorum. Hiç savunmaya gerek yok." Yaşar Nuri ÖZTÜRK adlı şahsa "Yaşar Nuri belki de Mesih ötesi bir yaratık olduğu için, Peygamber Hadisi de nedir diye sorabilir yani." ifadelerini, diğer bir konuk yorumcu Hasan KARAKAYA ise "Bir zamanlar Zekeriya BEYAZ biliyorsunuz bir otelde porno film izlediği için önce bilmeden sonra bilerek porno film izlediği için ben kendisine pornofosör demiştim. Şimdi aynı kategoriye Yaşar Nuri ÖZTÜRK'te girdi." şeklinde eleştiri sınırını aşan, küçük düşüren, aşağılayıcı ifadeler kullanılmış ve onların onur ve saygınlığına saldırı niteliğinde değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Günümüz teknolojisiyle yayın kuruluşları canlı yayınları birkaç dakika gecikmeli olarak yayınlayabilmektedirler. Yayın kuruluşlarının canlı yayınlarda bu türden olumsuz söz ve davranışların meydana gelebileceğini öngörerek gerekli tedbirleri alması artık bir gereklilik halini almıştır. Ancak A Haber logolu yayın kuruluşu herhangi bir tedbir almadan canlı yayın yaparak söz konusu argo sözcüklerin halka ulaşmasını engellememiştir. Bu nedenlerden dolayı yayıncı kuruluş söz konusu yayınıyla kamusal sorumluluk anlayışına aykırı hareket etmiştir.
Sonuç olarak; A HABER logolu yayın kuruluşunun söz konusu yayınıyla, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının "ç" bendinde yer alan "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." hükmü ile aynı maddenin birinci fıkrasının "m" bendinde yer alan "Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez." hükmünü ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.” Şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu’nun bu yayını nedeniyle 6112 sayılı Kanun’un “Yayın Hizmeti İlkeleri” başlıklı 8/1 maddesinin (ç) ve (m) bendini ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın yazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkikinde; yukarıda ve izleme değerlendirme uzman raporunda ayrıntıları yer aldığı şekilde, anılan yayının dilin düzeysiz, argo ve kaba kullanılması suretiyle icra edildiği ve hatta;
“Programın konuk yorumcusu Mehmet METİNER tarafından birçok defa "Pezevenk" kelimesinin kullanılması ve diğer bir konuk Özlem ZENGİN'in "Buralar biplendi mi?" sorusuna karşılık olarak Mehmet METİNER "Yoo. Yani yol gösteren anlamında kullanmışlarsa Pezevengi Allah bizi bu baş Pezevenk'lerden korusun diyorum. Yani hiç bir mahzuru yok." şeklinde cevap vermesi.”
Hususundan da anlaşıldığı üzere, bahse konu ifadelerin herhangi bir bipleme veya benzeri engelleme olmaksızın yayınlandığı anlaşılmış olmakla, söz konusu yayında ağırlıklı olarak Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür. Bu itibarla; Yayın Kuruluşu’nun; söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 8inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinin ihlali nedeniyle uyarılmasının gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere;
A HABER logosuyla yayın yapan TURKUVAZ MEDYA YAYIN HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendindeki; “Türkçenin, özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez.” hükmünün ihlali nedeniyle, aynı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “UYARI” YAPTIRIMININ UYGULANMASINA,6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, aynı yayın ilkesinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin İkinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının, yapılacak tebligatta bildirilmesine, oy birliği ile karar verildi.”