İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 05.11.2015 tarihli ve 1809 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“İlgi : 07.10.2015 tarih ve 30610 sayılı Fetullah GÜLEN Vekili Av. Nurullah ALBAYRAK’ın şikayet dilekçesi.
A Haber logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşta her pazartesi saat 22:00'de sunuculuğunu Duygu LELOĞLU'nun yaptığı "Söz Teması" adlı program yayınlanmaktadır. Türkiye ve dünya gündeminde meydana gelen olayların değerlendirildiği programa Ak Parti Ankara Milletvekili Aydın ÜNAL, Avukat Kezban HATEMİ, Seta İstanbul Koordinatörü Doç. Dr. Fahrettin ALTUN ve Sabah Gazetesi Yazarı Melih ALTINOK konuk olarak katılmışlardır.
Fettullah GÜLEN Vekili Av. Nurullah ALBAYRAK ilgi yazı ile Üst Kurula başvurarak A HABER adlı medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 31.08.2015 tarihinde saat 22:00'de yayınlanan "Söz Teması" adlı programda bir takım mesnetsiz iddialara yer verildiğini, program içeriğinde yer alan iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu belirtmiş ve yapılan bu yayının 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin (b), (c), (ç), (e), (ı), (i) ve (k) bentlerine aykırı olduğunu ve talebinin gereğinin yapılmasını ifade etmiştir.
Söz konusu yayın ve dilekçede yer alan deşifre metinleri incelenmiş olup, şikayet edilen hususlara ilişkin tarafımızca yapılan deşifre metnine ve yapılan tespitlere aşağıda yer verilmiştir.
Klip-1'den de görüleceği üzere programın konuklarından Ak Parti Ankara Milletvekili Aydın ÜNAL'ın Fethullah GÜLEN ve bazı medya organları (Cumhuriyet, Özgür Gündem, Sözcü, Birgün, Diken İnternet Sitesi, CNN Türk, Hürriyet) ile ilgili söylediği sözler şu şekildedir: "Ama şunu söylemek zorundayım. Şu arkamızda bulunan gazetelerin hiçbirinin patronu farklı değil. Bakın bunların hepsi Fethullah Gülen gazeteleri. Hepsi. Bunların hepsi Fethullah Gülen Terör Örgütü'nün gazeteleri veya onu maşa olarak kullanan işte o merkezin, o odağın gazeteleri bunlar. Yani Birgün işte kürtçülerin kürt milliyetçilerinin gazetesi gibi. Diken solcuların işte sitesi gibi. CNN Aydın DOĞAN'ın yayın organı gibi. Hayır. Bunların hepsi belli bir odaktan yönetiliyor.Bunların hepsi de ahmak. Bunu da çok açık söylemek zorundayım burda. Yani kendilerini kullandıracak kadar ahmak bunlar.Yani şu Cumhuriyet Gazetesi 100 yıllık tarihi var nerdeyse, kılıktan kılığa girdi. Geldiği yer Fethullah Gülen'in oyuncağı olmak. Fethullah Gülen'in maşası olmak. Şimdi Fethullah Gülen parayı atıyor bu müzik kutusuna onun borazanlığını yapıyor. (Duygu Leloğlu: Evet ama şimdi ne yazık ki yurt dışında da durum farklı değil. Fethullah Gülen ara ara Wall Street Journal'a yazılar yazıyor. İşte onların evet.) İşte asıl odak oralar. Yani Fethullah Gülen'de orada zavallı bir maşa zaten o da bir şey değil yani. Bir birikimi bir tecrübesi bir şeyi yok. Onu da tıpkı müzik kutusu gibi birileri parayı atıyor ona. İşte bu işlerde kullandırtıyor onu."(Klip1 - Eleştiri Sınırının Aşılması)
Yine Klip2'den de görüleceği üzere Aydın ÜNAL'ın "Bu başlıkta da şu arkamızdaki başlıklarla da aslında doğrudan ilgili bir şey. Şimdi bakın bu son operasyonlarda Türk silahlı kuvvetlerinin son hava operasyonlarında 31 yıldır yani terör başladığı andan itibaren yapılmayan iki şey yapıldı. Bunlar çok önemli. Bir tanesi ilk defa Milli İstihbarat Teşkilatı'nın istihbaratıyla bu hedefler belirlendi ve vuruldu. (Melih Altınok: ABD aradan çıkarıldı.) Evet. İlk defa bu yapıldı. Hem ABD çıkarıldı. Hem Emniyet İstihbarat yani Fethullah Gülen Terör Örgütü tarafından felç edilmiş veya başka etkiler altındaki Emniyet İstihbarat devreden çıkarıldı...." ifadelerini kullandığı görülmektedir.
Yayın yoluyla düşünceyi açıklama özgürlüğünün kapsadığı bir hak da olayların eleştirisidir. Bu hakkın hukuka aykırı nitelik taşımadan kullanılabilmesi için eleştiri ile bu konunun kamuoyuna açıklanış biçimi arasında düşünsel bir bağlılığın olması gerekir. Başka bir ifadeyle, yayında kullanılacak ifadeler ölçülü bir dille ekrana getirilmelidir. Görevlerinden biri de halkı bilgilendirmek olan medyanın, haberleri verirken eleştiri ve yoruma yer vermesi son derece doğaldır. Üstelik hakkında eleştiri yapılan kişiler siyasetçi, gazeteci, akademisyen, sanatçı gibi yaptıkları görevler nedeniyle büyük oranda kamuya mal olmuş kişiler ise bu eleştiri sınırının daha geniş tutulması da doğaldır.
Doğal haklardan kabul edilen ifade hürriyeti, çoğulcu demokrasilerde, vazgeçilmez ve devredilmez bir niteliğe sahiptir. Öğretide değişik tanımlara rastlanmakla birlikte, genel bir kabulle ifade/düşünce hürriyeti, insanın özgürce fikirler edinebilme, edindiği fikir ve kanaatlerinden dolayı kınanmama, bunları meşru yöntemlerle dışa vurabilme imkan ve özgürlüğüdür. Demokrasinin "olmazsa olmaz şartı" olan ifade hürriyeti, birçok hak ve özgürlüğün temeli, kişisel ve toplumsal gelişmenin de kaynağıdır.
Toplumun ilerlemesi ve bireyin özgüveni için gerekli temel şartlardan birini teşkil eden ifade hürriyeti, sadece kabul gören, zararsız veya kayıtsızlık içeren bilgiler veya fikirler için değil aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerlidir. (Prof. Dr. D. Tezcan, Yard. Doç. M. R. Erdem, Yrd. Doç. O. Sancaktar, Türkiye'nin İnsan Hakları Sorunu, 2. Baskı, sf. 462)
"Paralel Yapı" tartışmaları, son dönemde Türkiye gündeminin başlıca konularından birisi olmuştur. Bu tartışmaların, söz konusu yapının yurt içi ve yurt dışındaki gizli veya açık faaliyetlerinin kamuoyu tarafından tüm yönleriyle bilinmesi açısından son derece yararlı olduğu ve bu bilgilerin kamunun yararına olduğu açıktır. Bu nedenle, mezkur yapılanma ile ilgili iddiaların gündeme getirilmesinde kamu yararının olduğu değerlendirilmiştir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi'nin 2015/7864 Esas ve 2015/1693 Karar sayılı kararında Fetullah GÜLEN hakkında, "Katılan her ne kadar siyasetçi değilse de, kendisinin ve lideri olduğu cemaatin gerçekleştirdiği söylem ve faaliyetler ile bunların topluma etkileri itibariyle ülkemizin son dönemdeki siyasi gündeminde ön sıralarda yer almış ve kamuya mal olmuş bir kişidir. AİHM kararlarına göre, kamuya mal olmuş kişilere yönelik açıklamalar ve eleştirilerde ifade özgürlüğü hakkını kullanan kişi daha geniş bir korumadan yararlanmaktadır." denilmektedir. Bu nedenle, program konuğu Aydın ÜNAL'ın, Fetullah GÜLEN ve onun lideri olduğu iddia edilen yapılanma hakkındaki sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Ancak söz konusu yayında Cumhuriyet, Özgür Gündem, Sözcü, Birgün, Diken İnternet Sitesi, CNN Türk, Hürriyet adlı yayın ve yayım organlarına karşı saygı ve eleştiri sınırlarını aşan nitelikte ifadeler kullanılmıştır. Programın konuklarından olan Aydın ÜNAL şu arkamda bulunan gazeteler tabirini kullanarak arka ekranda gösterilen Cumhuriyet, Özgür Gündem, Sözcü, Birgün Gazeteleri, Diken İnternet Sitesi, CNN Türk, Hürriyet yayın ve yayım organlarını "Bunların hepsi de ahmak. Bunu da çok açık söylemek zorundayım burda. Yani kendilerini kullandıracak kadar ahmak bunlar." ifadeleri ile söz konusu kişi ve kuruluşların onur ve saygınlığına saldırı niteliğinde küçük düşürücü ve eleştiri sınırını aşan ifadeler kullanmıştır. Söz konusu gazeteler günlük yayın ve yayım yapan halka açık medya organları olsa da, kişilerin veya kuruluşların düşünce, kanaat, ideoloji ve dünya görüşleriyle alakalı eleştiri sınırını aşan, hakarete varan, küçük düşüren ifadelerin toplumun geniş kitleleri tarafından izlenen bir medya hizmet sağlayıcı kuruluşta kullanılmaması gerektiği düşünülmektedir. Bu nedenlerden dolayı yayıncı kuruluş söz konusu yayınıyla kamusal sorumluluk anlayışına aykırı hareket etmiştir.
Sonuç olarak; yukarıda sayılan yayın kuruluşlarına yönelik kullanılan hakaret içerikli ifadeler nedeniyle A HABER logolu yayın kuruluşunun, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının "ç" bendinde yer alan "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz,kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." amir hükmünü ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu
Söz konusu yayın ile 6112 sayılı Kanuna aykırı bir husus bulunmadığı kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği anlaşılmaktadır.
Gerekçe : Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Uzman raporunda, bazı yayın organlarına eleştirilerde bulunulurken kullanılan "ahmak" sözcüğünün eleştiri sınırlarını aşan, kişilerin kişi ve kuruluşların saygınlığını zedeleyen, hakaret içeren ve küçük düşüren bir ifade olduğu, bu nedenle 6112 sayılı Kanun hükümlerine aykırılık bulunduğu görüşü belirtilmiş ise de;
Daire Başkanlığı görüşünde de belirtildiği üzere; Topluma mal olmuş Fetullah Gülen gibi kişiler ile kuruluşların, özellikle de kendi fikir ve düşüncelerini rahatça ifade edebilecek mecralara sahip olan yayın kuruluşlarının, sıradan vatandaşlara göre eleştirilere daha açık olması gerektiği açıktır. Yayına bakıldığında "ahmak" sözcüğünün bir küfür mahiyetinde değil, TDK'nın Türkçe sözlüğünde de ifadesini bulduğu gibi "Aklını gereği gibi kullanmayan" anlamında eleştirel bir yaklaşımla söylendiği düşünülmüştür. Bu eleştiride söz konusu yayın kuruluşlarının kendilerini kullandırdıkları yorumuyla yayın politikalarına bir eleştiri getirilmiştir. Yayına bu açıdan bakıldığında kullanılan ifadenin hakaret maksatlı olmayıp ağır bir eleştiri şeklinde ele alınmasının daha uygun olacağı, aynı zamanda söz konusu kuruluşların kendi mecralarında görüş ve düşüncelerini rahatça ifade edebilecek imkanların da olması hasebiyle bir maduriyetin söz konusu olamayacağı da dikkate alındığında, anılan yayının 6112 sayılı Kanun hükümlerini ihlal etmediği kanaatine varılmıştır.
Bununla birlikte Fetullah Gülen ile ilgili birtakım mesnetsiz iddaların dile getirildiği belirtilen şikayet dilekçesi kapsamında da belirtilen iddiaların eleştiri ve yorum bazlı olduğu, dolayısıyla kişilik haklarını zedeleyici bir nitelik taşımadığı değerlendirilmiştir. İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı raporunun incelenmesi neticesinde, programda yansıtılan yorumların farklı bakış açılarının kamuoyuyla paylaşılmasının; toplumun bilgi edinme hakkının ve dolayısıyla ifade özgürlüğünün bir gereği olduğu kanaatine ulaşılmış ve 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a aykırı bir husus olmadığı kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere; A HABER logosuyla yayın yapan TURKUVAZ MEDYA YAYIN HİZMETLERİ A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında, bahse konu yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir İDARİ YAPTIRIM UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA Üst Kurul Üyesi İsmet DEMİRDÖĞEN’in karşı oyu ve oy çokluğu ile ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 10.12.2015 gün ve 53 sayılı toplantıda aldığı 30 no.lu karara karşı oy yazısı.
İsmet DEMİRDÖĞEN Şerhidir.