İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 16.10.2014 tarihli ve 2172 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“MGM logolu medya hizmet sağlayıcı yayın kuruluşunda 02.10.2014 tarihinde 08.50-10.55 saatleri arasında 1984 yapımı, başrollerinde Mel Gibson ve Anthony Hopkins'in yer aldığı "Gemide İsyan (The Bounty)" adlı bir sinema filmi yayınlanmıştır.
Macera, dram ve tarihi film kategorisinde değerlendirilen yapıt, filmin başında"+7, şiddet ve olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içerir"koruyucu sembolleri kullanılarak yayınlanmıştır.
Film, 1790 yılında Teğmen William Bligh'in (Anthony Hopkins) kaptanlığını yaptığı The Bounty adlı İngiliz gemisinde çıkan isyan ile ilgili suçlamalardan yargılandığı sahneyle başlamakta ve kaptanın yaşananları hikaye etmesiyle devam etmektedir. The Bounty adlı gemi 1787 Aralık ayında dünyanın çevresini dolaşarak Güney Pasifik Okyanusu'nda Thaiti adasında yetişen "Ekmekağacı" adlı tropikal meyve fidelerini getirmek görevi ile yola çıkacaktır. Kaptan Bligh (Anthony Hopkins) Fletcher Christian (Mel Gibson) adlı arkadaşının da bu seyahate katılması için gemide ona bir görev ayarlar. Gemi, on ay süren zorlu bir yolculuğun ardından Thaiti adasına ulaşır. Orada Ekmekağacı fidelerinin temini ve yetiştirilmesi için bir kaç ay kadar kalırlar. Thaiti adası ilkel bir yerli kabilenin krallık yönetiminde yaşamakta olduğu bir adadır. Gemi Thaiti'ye ulaştığında yerli kabilenin kadınları büyük bir coşkuyla gemiyi karşılar. Gerek karşılama gerekse günlük hayatları esnasında yerliler yarıçıplak şekilde dolaşmaktadır.Bilhassa kadınların yarıçıplak ve göğüsleri açık şekilde sahnelendiği bu görüntüler ekrana herhangi bir kapatma, montajlama, flulaştırma, mozaikleme tekniği uygulanmaksızın net bir şekilde uzunca bir süre ekrana yansıtılmaktadır.Kabile Kralı eşlerinden birisini cinsel ilişkiye girmek üzere Kaptan'a hediye eder. Ancak Kaptan bundan kaçınmak için bir bahane üretir(Klip_3).Kabilenin tanrılardan bereket talep ettikleri ve bu taleplerinin karşılanması için sözde tanrıları tahrik etme amaçlı cinsel içerikli figürlerin sergilendiği bir ayin düzenlenir ve gemi tayfası bu ayini izler(Klip_4).Adada geçen süre içerisinde Gemi tayfasından kimileri ile yerli kadınlar arasında ilişkiler başlar. Fletcher Christian (Mel Gibson) Kral'ın kızına aşık olur ve onunla ilişkisi başlar. Gemi tayfasından diğer kişilerin de yerlilerle ilişki kurması, bir kaçının adadan kaçmasısonrasında bu duruma el koyan Kaptan Bligh ciddi disiplin tedbirleri uygulamaya başlar. Kıyı izni iptal edilir ve planlanan zamandan önce geri dönüş kararı verilir. Adadan ayrılış esnasında yerli kadınlar kendi törelerince saçlarını sert cisimlerle tarayarak başlarından kanlar dökülerek gemi önünde ağıt yakarlar.Adadan ayrılış ve yolculuk esnasında eski dostu Fletcher ile bu sert disiplin tedbirleri sonucu arası bozulan kaptan daha da sert tavırlar almaya başlar. Tayfanın da desteğini alan Fletcher gemide bir isyan başlatarak kaptanı ve beraberinde bir kaç kişiyi bir sandala bindirerek denize bırakır ve gemiyle adaya geri dönerler(Klip_11).Kaptan ve sandaldakiler zorlu bir yolculuğun ardından karaya ulaşır. The Bounty ise Thaiti'den ayrılarak keşfedilmemiş bir adaya ulaşır. Yeni adada yeni bir hayata başlayan isyancılar Bounty'yi ateşe verir. Kaptan Bligh ise yargılanmak üzere çıkarılmış olduğu mahkemede beraat eder.
Söz konusufilmin Thaiti adasında geçen bölümlerinde bir çok sahnesinde ve uzunca süre yerli kadınların yarıçıplak bedenleri ve göğüsleri açık bir şekilde görüntülendiği, kadın bedeninin çıplaklığının, mahrem sayılabilecek uzuv ve organlarının seyirlik malzeme haline getirildiği ve görsel olarak bir meta gibi sunulduğu, yer yer erotizm içeren sahnelere de yer verildiği tespit edilmiştir.Bahsedilen içerikteki filmin çocukların ve gençlerin izleme imkanı olan gündüzün erken bir saatinde yayınlanmış olması bu yaş grubu üzerinde fiziksel zihinsel ve ahlaki gelişimi olumsuz etkileyebilecek bir nitelik taşımaktadır.
Yukarıda açıklanan çerçevede programın yayın saati itibariyle ortaya koyulan görüntüler, çocukların, ergenlerin ve gençlerin cinsellik edimini bir ticari meta olarak algılamasına neden olabilmektedir. Özellikle seçimleme yapma döneminde olan ve kendisine "rol model" arayan ergenlerin içinde bulunmuş oldukları dönem itibariyle cinsellik ile ilgili mesajlara son derece açık oldukları bilinen bir gerçektir. Cinselliğin merak edildiği, araştırıldığı, öğrenilmeye çalışıldığı ve çoğu kere dezenformasyonun yaşandığı bir dönemde, ergenlerin yukarıda mezkur nitelikteki mesajlara maruz kalmaları cinsellik algısını düzeltilemeyecek biçimde olumsuz olarak etkileyebilmektedir. Bu durum ise cinsel anlamda sağlıklı sayılamayacak bireylerin var olmasına zemin hazırlayabilmekte; sonuç olarak sağlıksız bir toplum yapısı ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle böylesi mesajların yoğun olarak kodlandığı yapımların çocuk ve ergenlerin izleyebileceği saatlerde ekrana getirilmemesi gerekmektedir. Ayrıca ülkemizin kendi iç dinamikleri ve ahlaki kodları göz önüne alındığında, filmin öyküsünün ve sunduğu mesajların Türk toplumunun genel ahlak yapısıyla uygunluk göstermeyen görüntüler içerdiği görülmektedir.
Kitle iletişim araçlarının toplumun şekillenmesinde son derece önemli olduğu yapılan yerli ve batı menşeli bir çok araştırma sonucunda ortaya koyulmuştur. Özellikle filmin yayınlandığı saat, çocuk ve ergenlerin ekran karşında olabileceği saatler olması ve yapımın içeriği nedeniyle çocuk ve ergenlerin dikkatini çekmesi muhtemel bir yapım olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda söz konusu durum kitle iletişim araçlarının normalleştirme ve meşrulaştırma gücü ile birlikte değerlendirildiğinde toplumu, aile kurumunu ve bireyleri ahlaki olarak zedeleyebilecek unsurları barındırdığı düşünülmektedir.
Sonuç olarak;yukarıdaki argümanlar çerçevesinde MGM logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun söz konusu yayınıyla 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen"Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz."hükmü ile; 8'inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ... yayınlanamaz."hükümlerini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın Kuruluşu'nun söz konusu uygulaması ile, 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile 8 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünü ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca bildirildiği,
Konu hakkında karar alınmasını teminen yazının Üst Kurula havale edildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca, söz konusu yayında 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün yanı sıra, 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi hükmünün de ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de, söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının ve video görüntülerinin tetkiki sonucunda;
Anılan yayında, "kadınların mahrem sayılan organlarının teşhiri-öpüşme-sevişme-cinsel deneyim" hadisesinin, toplumumuzun sosyal ve kültürel özellikleri ile mezkur sinema filminin çocuk ve gençlerin ekran karşısında olduğu saatlerde yayınlanmış olması gözetilmeksizin çocuk ve genç yaştaki izleyicilerin fiziksel ve ruhsal durumları göz ardı edilerek aktarılmış olduğu, bu durumda söz konusu sahnelerin toplumsal, hukuksal, fiziksel ve ruhsal gelişim anlamında problemler doğuracak mesajlar olarak karşımıza çıktığı değerlendirilmekle, küçüklerin görsel olarak söz konusu tecrübeyi yaşamaması için böylesi yapımların yayıncı kuruluşlar tarafından yayınlanmasında daha bir hassasiyet göstermeleri beklenmekte iken, çocuk ve gençlerin ekranları başında olabileceği erken bir saatte yayınlanan söz konusu yayının çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıdığı sabit görülmüştür.
Ayrıca, ihlale konu yayında "+7, şiddet ve olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içerir"koruyucu sembolünün kullanıldığı görülmekle birlikte, filmin içeriği ve yayın saati dikkate alındığında, koruyucu sembole ilişkin kodlamanın da yanlış yapıldığı tespit edilmiştir.
Belirtilen nedenlerle, ihlale konu yayında, 6112 sayılı Kanunun 8/2 ile 24 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü ihlallerinin ön plana çıktığı kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla; Yayın Kuruluşu’nun; söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 24 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilk defa ihlali nedeniyle; Kanunun 32 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca “Uyarı” yaptırımı uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere;
1- Anılan yayında;
a- 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamaz. " hükmünün ihlal edildiğine, Üst Kurul Üyeleri Süleyman DEMİRKAN ve Ali ÖZTUNÇ’un karşı oylarıyla, oy çokluğuyla,
b- 6112 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki; “Medya hizmet sağlayıcılar, koruyucu sembol sistemi kullanarak izleyicileri program hizmetlerinin içeriği hakkında sesli veya yazılı olarak bilgilendirir." hükmünün ihlal edildiğine, Üst Kurul Üyeleri Süleyman DEMİRKAN, Ali ÖZTUNÇ ve Ahmet YILDIRIM’ın karşı oylarıyla, oy çokluğuyla,
2- Mezkur yayında 6112 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen 8/2 ile 24/1 madde hükümlerinin ilk defa ihlal edilmiş olması nedeniyle, MGM logosuyla yayın yapan LEPUS TELEVİZYON YAYINCILIK A.Ş. unvanlı kuruluş hakkında; 6112 sayılı Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “UYARI” YAPTIRIMININ UYGULANMASINA, aynı yayın ilkelerinin tekraren ihlali halinde, Kanunun 32 nci maddesinin İkinci fıkrasında yer alan; “Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı halinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası yaptırımı uygulanacağının yapılacak tebligatta bildirilmesine, oy birliğiyle,
Karar verildi.