İnceleme ve Değerlendirme : İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 17.12.2014 tarihli ve 2565 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin Uzman Raporunda;
“BEYAZ TV logosuyla yayın yapmakta olan medya hizmet sağlayıcı kuruluş her hafta pazar günleri saat 23.00'de "Beyaz Futbol" adlı yorum programını yayınlamaktadır. Sunuculuğunu Ertem ŞENER'in yaptığı "Beyaz Futbol" adlı yorum programında, yorumcular Ahmet ÇAKAR, Rasim Ozan KÜTAHYALI, Sinan ENGİN ve Abdülkerim DURMAZ, gündemdeki çeşitli futbol konuları ve spor kulüpleri hakkında konuşmaktadırlar.
30/11/2014 tarihli programda haftanın çeşitli konularıyla birlikte, daha çok Fenerbahçe-Eskişehirspor maçı ve hakemi Özgür Yankaya , Gaziantepspor-Galatasaray maçı ve hakemi Özgür Yankaya ile oyuncu Emre Belözoğlu'nun aldığı kırmızı kart konuşulmuştur. Programın 15. dakikasında sunucu Şener"Tabii ki eleştiri olacak, eleştirilerimiz çok sert de olabilir. Ama kelimelerimiz sert olmayacak"(23:15 :50) dedikten sonra sözü yorumcu Ahmet Çakar'a vermiş ve günün yazı başlığını yani manşetini nasıl atacağını sormuştur. Çakar'ın cevabı"Soykırım. Maalesef soykırım"şeklinde olmuştur. Bundan sonra stüdyoda ışıklarlar karartılmış ve fonda bir gerilim müziği çalmaya başlamıştır. Arkasından Çakar konuşmasına şöyle devam eder (Klip-Çakar 1):
ÇAKAR: 23:17:50Türk futbolunda iki hakem 24 saat içerisinde o anda maç yönettikleri takımların birinin galip gelmesine sevinmelerini vücut dilleriyle dışarıya vurdular. Bakın Bu çok ağır bişeydir. Vücut dilleriyle dışarıya vurdular. Hepimiz hata yaptık, dünyada bütün hakemler hata yapar. Olmayan penaltıları verdik. Olanları veremedik. Şudur, budur. Ama iki hakem.Bu Özgür Yankaya(Fotoğrafını ve isminin yazılı olduğu kağıdı göstermektedir).2 Ocak 1978 Edirne doğumuş. Hakem olmuş. Yüzlerce binlerce maç yönetmiş. O yönettiği maçlarda yüzlerce binlerce gol olmuş ama, dün gece Burak kafayı vururken ve top direğin altından kalenin içine girerken oda sağ volesiyle topu tamamlayan, topu tamamlamak isteyen birholigan hakem görüntüsüyle golü verdi. ... O artık yok(diyerek Özgür Yankaya'nın kağıttaki fotoğrafını ve yazılı şekildeki ismini çarpı yaparak çizmektedir.)Aradan 24 saat geçti İstanbul Kadıköy'de bir hakem çıktı. ... Dakika 95. Top Eskişehirsporcu oyuncunun göğsüne veya üst tarafına çarptı, Tolga Özkalfa, vücuduyla göğsünü kaykılarak penaltı yok dedi, arkasından penaltı verdi. Dünkü bacak bugünkü göğüs, peki o kimTolga Özkalfa. 2 Şubat 1977 doğumlu, o da artık yok.(dedikten sonra yazılı isminin üzerine çarpı işareti yapar).Peki bize size Türk futboluna ve dünyaya bu utanç tablosunu yaşatan kim. Dün geceden bugünkü maça kadar kapalı kapılar ardında, kapalı telefonlar ardında hangi konular konuşuldu. Türkiye'de sadece iki büyük mü var. Yazık günah değil mi bugünkü katledilen adeta bir soykırıma uğrayan Eskişehir'e.İşte Allah'ın sopası yok. Bir eski Fotbolcu. Beşiktasın eski milli futbolcusu. Zekeriya Alp. Türk Hakemlerinin patronu yaptılar. 24 saate yaşanan olayları inanın o da artık açıklamasını yapamayacak.O da artık yok. 1948 doğumlu Zekeriya Alp.(Kağıttaki fotoğrafını ve yazılı şekildeki ismini çarpı yaparak çizmektedir)Türk hakemliği malesef öyle bir boyuta geldi ki. Hakemler ya istedikleri takımı kazandırıyorlar, ya da istedikleri takımları son dakika da gol atınca holigan hakem tiplemesşyle vole vuruyorlar. Birisi Emre'yi atmanın ezikliği altında kalıp 95. dakika da olmayan bir penaltıyı, vücudu beyni penaltı değil diyor. Çünkü göğsü geri kalkılıyor. .... Ekrem kan. Bugün Emreyi attıran yardımcı hakem. Türk hakemliğinin namusunu, onurunu, izzetini, şerefini kurataran bu genç çocuğu eski bir hakem abisi olarak alnından öpüyorum(fotoğrafından öpmektedir). Teşekkür ederim.
Çakar, daha sonra Sinan Ergin ve Ertem Şener'e hakkını helal etmediğini,"Emreleri, Volkanları, Meloları, Türk futbolunda benimçıbanbaşıdiye tabir ettiğim adamlara sahip çıktınız, sıvacılık ettiniz...Başsıvacı Ertem ve Başsıvacı Sinan"ifadelerini kullanmaktadır. Bu sırada ekranın alt yazısı"Hakemler soykırım yapıyor"şeklindedir.
Çakar'ın bu sözlerine yorumcu Engin,"Bu kadar kolay mı insanları bitirmek"şeklinde karşı çıkmakta (Klip-Engin-1)ve"Peki tamam hakemlerin hatalı olduklarını söyledik. Hakemleri bizşimdi hemen ortadan kaldıralım, hayatları bitsin mi. Ahmet Hoca hiç hata yapmadı mı. ...hata yaptıklarını söyledik.İdam mı edeceğiz hemen bunları.Özgür Yankaya ayağını böyle yapmış, hatalıdır iki hafta ceza alır, beş hafta ceza alır. Bakarsın bir daha tekrarlarsa ona göre altı ay verirsin."ifadeleriyle, Çakar'ın eleştirisnde ne kadar ileri gittiğini ortaya koymaktadır. Çünkü "soykırım" çok derin anlamları olan ağır bir sözcüktür. Üstelik "soykırım" yaptığı iddia edilen hakemlerin resimleri ve isimleri üzerine çarpı işareti atılarak, adeta Engin'in deifadelerinde yer alan şekliyle "idam edelim", "hayatlarını bitirelim" mesajı verilerek sunulmaktadır. Zira müzik ve karartılan ışık da bu söylemi desteklemektedir. Yukarıdaki sözlerle Tolga Özkalfa, Özgür Yankaya ve Zekeriya Alp, Çakar tarafından hedef olarak gösterilmektedir.
Programda ilerleyen saatlerde aşağıdaki diyalog ekrana yansımıştır(Klip-Çakar-2).
ÇAKAR:Türk futbolunda herşey sapık durumda (23:37:46) (Bağırarak) Şimdi Ertem Sinan ikiniz de saygın insanlarsınız, Türk futbolunun dinimine dinamit koydunuz Türk Futbolundakiçakallarakoltuk çıktınız. Türk futbolundakiçakalları popüler kültür uğruna adammış gibi lanse ettiniz.... (23:38: 37 )
ENGİN:Hocam bana demagoji yapma.
ÇAKAR:23:39:55 Bir hakem maçta ayağını niye öyle atar, bir kramp girmiştir, ikigaz gelmiştir yellenmek istemiştir.
ENGİN:Sen ve senin gibi bir kaç tane hakem yorumcuları, Türk futbolundaki hakemlerin dengesini bozdunuz. Bu hakemleri siz bu hale getirdiniz.
ÇAKAR: Reklamlardan sonra Sinan benden özür dileyecek.
"Galatasaray'da Hamzaoğlu Dönemi" başlığında bir klip izlendikten sonra(Klip- Kütahyalı):
KÜTAHYALI: 01:52:30 Ya kardeşim Türk siyasetinde tabu kalmadı abicim herşey konuşuluyor. Bu lanet Türk futbolundavalla abi bitmiyor burda tabu ya. Böyle komedi olur mu. Bak ben size bir şey söyleyim...(Fonda çalınan parçanın tekrar çalınması istenmektedir)Ne parçayı koysun,Galatasarayın anasını bilmem ne edilmiş yapmayın ya,mahvolduk ya, mahvolduk ya, Galatasaray mahvoldu, hale bak, hale bak, koskoca Galatasaraya emanetçi gönderiliyor.Git yavrumben bundan sonra İsmail Kartal'a laf edemem arkadaş.
Kütahyalıyı bu sözleri kullanacak kadar çıldırtan ise Hamza Hamzaoğlu'nun Galatasaray Teknik Direktörü olmasıdır.
Söz konusu, programda herkes birbirinin sözünü kesmekte, zaman zaman sadece gürültü olmakta kimsenin ne dediği anlaşılmamaktadır. Programın sunucularının sadece futbol camiasından insanlara değil, birbirlerine dahi eleştiri sınırlarını aşarak hakaret ettiği görülmüştür. Program bir futbol yorum programından farklı olarak, gerek müzik, gerek klipler gerekse oluşturulan atmosferleadeta bir futbol şov programı şeklinde sergilenmektedir. Öte yandan hakemlere çarpı atılması ve "soykırım" gibi çok iddialı ve ağır bir söz kullanılması, holiganlıkla ve sporda şiddetin önlenmesi için uğraşılan bir alanda taraftarları tahrik edici ve hakemleri hedef gösterici şekilde değerlendirilmektedir.
Bir spor yorum programında fikirler ortaya konulurken, izleyicilerin hassasiyetlerine önem verilmesi ve kamusal sorumluluk anlayışıyla izleyicilerin belirli bir düzeyde yayın bekledikleri yorumcular ve sunucu tarafından göz ardı edilmemelidir. RTÜK ve Televizyon Yayıncıları Derneği tarafından belirlenen Spor Programları Rehber İlkeleri'nde "kulüp yöneticileri, teknik direktör, taraftar, sporcu, hakem ve ilgili taraftarlara hakaret, saldırı niteliği taşıyan yayınlara yer verilmeyecek" ilkesi belirlenmiş olup, hakemlerin hedef gösterilmesi bu ilkeyle de bağdaşmamaktadır.
Sonuç olarak, Beyaz TV logolu yayın kuruluşunun söz konusu yayınıyla, 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendinde yer alan"Şiddeti özendiriciveya kanıksatıcıolamaz"hükmünü ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.”
Şeklinde değerlendirmelere yer verilmiş olduğu,
Yayın kuruluşunun 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ş) bendi hükmünü ihlal ettiği kanaatinin Daire Başkanlığınca belirtildiği, anlaşılmaktadır.
Gerekçe :Konunun; İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nınyazısı, eki belgeler ve ilgili mevzuat kapsamında Üst Kurulumuzca değerlendirilmesi neticesinde;
Her ne kadar Daire Başkanlığınca, anılan yayında 6112 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendinde yer alan"Şiddeti özendiriciveya kanıksatıcıolamaz"hükmünün ihlal edildiği kanaati belirtilmiş ise de, bu konuda yapılan oylamada karar yeter sayısı sağlanamamıştır.
Bahse konu yayında, bazı hakemler ile ilgili olarak sarf edilen “çakal, soykırım, sapık” gibi sözlerle eleştiri sınırlarının aşılarak hakaret boyutuna ulaşıldığı ve kullanılan üslubun kişileri küçük düşürücü olduğu tespit edilmiştir. Nitekim, Yargıtay 4.HD. nin 25.09.1995 5801-6424 tarih ve sayılı dosyasında da belirtildiği gibi “Haber ve eleştiri doğru olsa ve verilmesinde kamu yararı bulunsa bile, yazıda kullanılan üslup kişileri aşağılayıcı, küçük düşürücü ise yazı hukuka aykırı duruma düşer. Yazıdaki davacıyı hedefleyen aylak ve asalak sözcükleri özle biçim arasındaki dengeyi bozar.”. Yine Yargıtay 4. Ceza Dairesi 07.05.1997 2449 - 3590 gün ve sayılı kararında “Yazılan yazıda, katılanla ilgili hukuka aykırı eylemler hakkında eleştiriler ve haberler sergilendikten sonra, “soyguncular, hırsızlar” denmek suretiyle, haber ve eleştiri için gerekli bulunmayan, bunların sınırlarını aşan ve insan onurunu örseleyip aşağılayan kişisel değer yargısında bulunulduğu ve böylece T.C. Yasasının 482. maddesindeki suçun oluştuğu gözetilmeden hüküm kurulması yasaya aykırıdır.” şeklinde hüküm tesis etmiştir.
Yukarıda belirttiğimiz yargı kararları da esas alındığında, yayında hakaretamiz kelimelerin kullanılmış olması nedeniyle yayın kuruluşunun 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmünü ihlal ettiği değerlendirilmiştir.
Söz konusu kuruluşa 26.04.2011 tarihli yayınları nedeniyle evvelce Üst Kurulun 16.06.2011 tarih ve 2011/37 sayılıtoplantısında alınan 66 nolu kararıyla 6112 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca uyarı yaptırımı uygulandığı Üst Kurul kayıtlarından anlaşıldığından; 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin tekraren ihlali nedeniyle, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan Yayın Kuruluşu hakkında “İdari Para Cezası” yaptırımının uygulanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Karar : Yapılan görüşmeler sonucunda, ayrıntıları ve gerekçeleri yukarıda izah olunduğu üzere, BEYAZ TV logosuyla yayın yapan KANAL BEYAZ TELEVİZYON RADYO YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. unvanlı kuruluşun anılan yayını ile;
1- 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; “…kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.” ilkesinin tekraren ihlali nedeniyle, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca;
a- İhlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ekim 2014 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 1.070.942,65 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezası 10.000 (onbin) (2014 yılı için yeniden değerleme oranına göre belirlenen 12.353 -onikibinüçyüzelliüç -) Türk Lirasından az olamayacağından 12.353 TL. İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b- İdari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesi TR98 0001 0025 3300 9999 9951 93 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32 nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiği veya 6112 sayılı kanunun 32 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine, oy birliği ile ,
2- Anılan yayının, 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (ş) bendindeki; “Şiddeti özendiriciveya kanıksatıcıolamaz” hükmünün ihlali yönünden değerlendirilmesi neticesinde; Üst Kurul Başkanı Davut DURSUN, Üst Kurul Başkan Vekili Hasan Tahsin FENDOĞLU ile Üst Kurul Üyeleri Hamit ERSOY ve Nurullah ÖZTÜRK ihlal olmadığı; Üst Kurul Üyeleri Esat ÇIPLAK, Süleyman DEMİRKAN ve Ali ÖZTUNÇ ise ihlal olduğu yönünde oy kullandıkları için karar nisabına ulaşılamadığından, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasındaki; “Oyların eşitliği veya karar nisabına ulaşılamaması nedenleriyle karar alınamayan konular, bir sonraki toplantı gündemine taşınır.” hükmü uyarınca, konu bir sonraki Üst Kurul gündemine taşınmıştır.