İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 12.09.2025 tarih ve 79 sayılı yazısına konu “Anadolum” logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 08.09.2025 tarihinde saat 21:05’te yayınladığı "Hayrınız Olsun" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, “Anadolum” logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 08.09.2025 tarihinde saat 21:05’te yayınlanan "Hayrınız Olsun" isimli, Gazze'de yaşayan ve açlık çeken bireylere yönelik yardım toplanmasına yönelik programda, sunucu tarafından; “Değerli dostlar, yine sizlerden bakın Allah için yine mazlumların sesi olmak için buradayız. 200 çuval un istiyoruz sizlerden. Mazlum kardeşlerimize dağıtacağız. Yüreklerdeki ateşe karınca misali su taşımaya talip olduk. Yok mu bu ateşi söndürmeye talip, yangını söndüremesek bile en azından o yolda olduğum görülsün diyen karınca misali niyetini ortaya koyacak yürekli, cesur... Ben de bir çuval un vermek istiyorum diyenler haydi kardeşlerim bir çuval un ben göndermek istiyorum mazlumların sofrasına. Haydi kardeşlerim aç kalmaktan korkanlar o hastalık mastalık demeden birbirlerini ezercesine yüzlerce kişilik kuyruklara girildi. Açlık korkusu ne kadar zormuş değil mi?...İki çuval un benden demiş kardeşimiz Allah razı olsun. Ben de iki çuval göndermek istiyorum Allah razı olsun. Bir çuval un ben göndermem istiyorum Allah razı olsun...Whatsapp'tan ulaşmaya katılmaya devam edelim müslümanlar....kardeşim iki çuvalla katıldı Rabbim razı olsun. Bir çuval …..'den geldi…..Hanımefendiye çok teşekkür ediyorum Whatsapp grubundan 70 çuval topladılar helal olsun….4 çuval geldi…Kim Allah için mazulumu sevindirecek haydi kardeşlerim 0541 802 82 …", "Bağış ve Bilgi Hattı: 0212 912 45 …", "Gazzeli Kardeşlerimiz Acil Yardım Bekliyor!, Bir Çuval Un Bedeli 500 TL, Gazze'ye Acil Un-Ekmek Bağışı!, Bir Çuval Un, Bir Lokma Umut!" vb. şeklinde sözlü ve yazılı ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun “Yardım toplayabilecek olanlar” başlıklı 3. Maddesinde “Kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler.” hükmü yer almaktadır. Mezkur Kanun’un 6. maddesinde izin alma zorunluğuna ilişkin hüküm “Kişiler ve kuruluşlar, yetkili makamdan izin almadan yardım toplayamazlar. Ancak, kamu yararına çalışan dernek, kurum ve vakıflardan hangilerinin izin almadan yardım toplayabilecekleri, Cumhurbaşkanınca belirlenip ilan edilir. İzin alınmadan girişilen yardım toplama faaliyetleri güvenlik kuvvetlerince derhal menedilir ve sorumlular hakkında kovuşturma yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 7. maddesinde ise izin vermeye yetkili makamlar “Yardım toplama faaliyeti bir ilin birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisinden, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamından izin alınır. Yardım toplama faaliyeti birden fazla ili kapsıyorsa yardım toplama faaliyetine girişecek gerçek veya tüzel kişilerin yerleşim yerinin bulunduğu ilin valisinden izin alınır ve izni veren valilik tarafından ilgili valiliklere ve İçişleri Bakanlığına bilgi verilir. Yardım toplama faaliyetleriyle ilgili işlemler dernekler birimlerince yürütülür.” hükmü ile düzenlenmiştir. Dolayısıyla yardım toplayacak olanların izin vermeye yetkili makamlardan izin alma zorunluluğu bulunduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 11. maddesinde yer alan "Dernek gelirleri alındı belgesi ile toplanır ve giderler harcama belgesi ile yapılır." İfadesinden de anlaşılacağı üzere dernekler, nakdi bağışlar karşılığında makbuz düzenlemelidir. Nitekim 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun 5. maddesinde yardım toplama şekilleri "Bu Kanuna göre; makbuzla, belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tutmuş sistemler kullanmak suretiyle yardım toplanabilir." şeklinde düzenlenmiştir.
İhlale konu programda, izleyicilerin yardıma teşvik edilmesi için başta çocuklar olmak üzere Gazze'de yaşayan zayıf, sağlıksız, kişilere ilişkin görüntülerin ekrana getirildiği ve sunucu tarafından izleyicilerden Gazze'de ihtiyacı olanlara un çuvalı gönderilmesi amacıyla yardım talep edildiği, söz konusu un yardımı için ekranda görünen telefon numaraları üzerinden nakdi yardım toplandığı ancak herhangi bir yardım toplama izni veya dernek ismine yer verilmediği, yayın esnasında yardım toplama faaliyetinin hangi dernek veya vakıf adına toplandığına ilişkin izleyicilere herhangi bir bilgi verilmediği gibi yardım toplama faaliyetinin resmi prosedürler çerçevesinde gerçekleştirildiğine ilişkin resmi bir bilgi, belge veya izin de gösterilmediği, izleyiciler yalnızca ekranda yer alan telefon numarasını arayarak nakdi yardım yapmaya yönlendirildiği, yardım toplama faaliyetinin T.C. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü internet sitesinde yapılan araştırmada, izin almadan yardım toplama hakkına sahip kamu yararına çalışan kuruluşlar tarafından gerçekleştirilmediği görülmektedir. Elbette yardım toplama ve ihtiyaç sahiplerine bu yardımların ulaştırılması hem dini hem insani anlamda örnek ve teşvik edilmesi gereken bir davranıştır ve fakat program süresince bahsi geçen dernek ile ilgili ne isim ne de resmi izinlere yönelik bir bilgisunulmaması, kampanyaya ilişkin resmi bir kaydın olmaması ve toplumun manevi değerleri kullanılarak gerçekleştirilen bir yayın olduğu göz önünde bulundurulduğunda mezkur yayında izleyicilerin iyi niyetleri ve samimi duygularına hitap edilerek hakkında hiçbir bilgi verilmeyen ve internet ortamında da resmi bir bilgiye ulaşılamayan, yardım toplama izni olup olmadığı dahi belli olmayan bir şekilde yardım toplanmasının istismar ve sömürüye açık bir durum oluşturduğu, şeffaf ve yeterli denetim mekanizmaları oluşturulmadan toplanan yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması noktasında suistimallerin ortaya çıkacağı kanaatiyle, mezkur yayında, haksız çıkar sağlamak amacıyla insanların dini duygularının istismar edildiği kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinde yer alan; "Yayın hizmetleri ... haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Ağustos 2025 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2025 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 195.543,00 (yüzdoksanbeşbinbeşyüzkırküç) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) İdari para cezasının tebliğinden itibaren bir ay içerisinde, Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Tek İdare Tahsilat Alt Hesabı TR46 0001 0017 6200 9999 9955 88 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32’nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiğinin veya 6112 sayılı kanunun 32’nci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, aynı maddenin 11’inci fıkrası uyarınca 1 ay içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunulabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
c) 6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “…8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.


