İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 27.01.2025 tarih ve 5 sayılı yazısına konu kanal ege logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 22.01.2025 tarihinde saat 11:13’te yayınladığı ticari iletişim yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 22.01.2025 tarihinde saat 11:13’te yayınladığı "Çam Kozalağı Pekmezi" isimli ürünün ticari iletişim yayınında, “Astım koah ve nefes darlığı, geçmeyen öksürük; özellikle şu günlerde bu şikayetleri etrafımızdan sıkça duyuyoruz. Şifası ise işte bu çam kozalağı pekmezinin içinde yatıyor. Peki nasıl? Çam kozalağı içindeki pinel maddesi sayesinde vücudumuza aldığımız oksijen miktarını artırıyor, bağışıklığı güçlendiriyor, aynı zamanda zindelik katıyor...Allah dua edenlerden razı olsun, her gün telefonlara yetişemez olduk. Astım hastalığı olanlar, astım ilacından, bronşiti olanlar hışırtısından, geçmeyen öksürüğü olanlar öksürüğünden kurtuldu. Arayan soran dualarını eksik etmiyor. İyileşenlere şunu söylemek isterim; annemin kara çam kozalak tarifidir. Allah’a şükür onun önderliğinde bu şifayı Türkiye biliyor. Size yemin ederim ki Korona'dan sonra ciğerleri hasar görenlerin ciğerleri röntgende tertemiz çıktı. Akciğerleri temizliyor, balgam ile o katranı, pisliği attırıyor. 30 günde tedavi garantilidir, karaciğer yağlanmasını bitiriyor…Büyük milimli böbrek taşlarını kum haline getirip idrar yoluyla döküyor. Nefes darlığın mı var? Kullan, bir haftada nefesin nasıl açılacak. Yorgun mu kalkıyorsun? İkinci günden itibaren nasıl çivi gibi uyanıyorsun. Bir insan neden yorgun olur? Ciğerleri iyi çalışmadığından. Alın size annemin ellerinden kara çam kozalak şurubu. Aldığım nefesten tat almak istiyorsan, tıkalı damarlarını açmak istiyorsan, kalp rahatsızlığın var kalbin saat gibi çalışsın istiyorsan şimdi sipariş ver 30 günde hayatını değiştir. Sağlığına kavuş…Çok doktorlar gezdim, gitmediğim yer kalmadı, astım ilaçlarından, krizlerinden bıktım. Nefes darlığım var, iki adım atsam tıkanıp kalıyorum, namaz kılarken bile nefes nefese kalıyorum diyenler, bugün annemin özel karaçam şurubu ile dua alıyor. Bakın, 30 günde kesin, net tedavi olacaksın, ciğerlerin tertemiz olacak, sigara içiyorsanız katranı sökecek. Astım, koah, bronşit, nefes darlığı, öksürük, kalp damar tıkanıklığı, aşırı halsizlik, yorgunluk, uykusuzluk. 8 saat uyuyup yine yorgun kalkıyorum diyenler Rabbimin izniyle sizlere öyle bir şifa olacak ki yeniden nefes aldığınızı bir haftada hissedeceksiniz. Günde birer kaşık, sabah akşam kullanmanız yeterli olacaktır.”, "0212 935 30 ..." "2'li Set", "Market den Değil Köyden Gelsin" ve "30 Gün Tedavi" vb. şeklinde sözlü ve yazılı ifadelerle, ürünün astım, koah, bronşit, nefes darlığı, öksürük, kalp damar tıkanıklığı, aşırı halsizlik, yorgunluk, uykusuzluk, karaciğer yağlanması, böbrek taşı vb. rahatsızlıklara iyi geldiği vurgulanarak sağlık beyanıyla tanıtım ve satışına yönelik yayın yapıldığı görülmüştür.
Bilindiği üzere, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasında; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer yandan, 03 Temmuz 2015 tarih ve 29405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkındaki Yönetmeliğin Tanıtım Faaliyetlerinin Kapsamı ve Esaslarının anlatıldığı 5’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında “Ürünlerin internet dahil halka açık yayın yapılan her türlü medya ve iletişim ortamında program, film, dizi film, haber ve benzeri yollarla doğrudan veya dolaylı olarak topluma tanıtımı yapılamaz…” hükmü,
Gıda kapsamında değerlendirilerek izin verilen ürünlerin de 5996 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği'nin 7’inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen "...bir hastalığı önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğuna dair bilgilendirme yapılamaz, bu tür özelliklere atıfta bulunulamaz." hükmü yer almaktadır.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazısında; “insan sağlığına doğrudan veya dolaylı olarak faydalı olduğunu yahut hastalıklara veya belirtilerine karşı etkili olduğunu, koruduğunu, tedavi ettiğini belirten ileri süren veya ima eden tüm ifadeler sağlık beyanı olarak kabul edildiği, bununla birlikte, TV ve radyo kanallarının reklamlarında veya programlarında gıda takviyeleri ve bazı kozmetik ürünlerin "zeka seviyesinde artış, iştahsızlık, erken boşalma, iktidarsızlık, sperm sayılarını arttırma, cinsel sorunları giderme, tansiyon ve ritim bozuklukları, mide bağırsak problemleri, hepatit C, hepatit B, diyare, hemoroid, gastrit/reflü, kolesterol seviyesini azaltma, astım şikayetlerinin giderilmesi, kemik erimesi, trombosit düşüklüğü, kanser (tümör), karaciğer büyümesi, kansızlık, idrar yolları problemleri, migren, baş ağrısı, uçuk tedavisi, metabolizmayı hızlandırması, sindirimi kolaylaştırması, hazımsızlığa iyi gelmesi" gibi bir çok sağlık beyanıyla tanıtımı ve satışının yapıldığı, bunun yanı sıra bazı kozmetik ürünlerinde "bel ve boyun fıtığı, kireçlenme, romatizma, diz ve kas ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrıları, saç çıkarma, kellik" gibi semptomlarda tedavi edici özelliği belirtilerek yani sağlık beyanında bulunularak tanıtım ve satışının yapıldığı” belirtilmektedir.
Bahse konu ürünün tanıtım ve satışına yönelik ihlale konu yayında, söz konusu ürünün astım, koah, bronşit, nefes darlığı, öksürük, kalp damar tıkanıklığı, aşırı halsizlik, yorgunluk, uykusuzluk, karaciğer yağlanması, böbrek taşı vb. rahatsızlıklara iyi geldiği vurgulanarak çok sayıda rahatsızlığa çözüm olarak sunulduğu ve ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla tanıtım ve satışının yapıldığı sabit olup, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanı ile tanıtılması ve bu tanıtımda yer alan ifadelerin, insanların hastanelere, tıp doktorlarına ve tıbbi tedavi yöntemlerine duydukları güvenin sarsılmasına neden olabileceği, toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında; ihlale konu yayında, söz konusu ürünün sağlık beyanı ile tanıtım ve satışının yapılmasının, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına ve ilgili mevzuatına aykırılık taşıdığı, dolayısıyla mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmünün ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Anılan yayın kuruluşu hakkında; evvelce Üst Kurul’un 07, 27.11.2024 tarih ve 2024/43, 46 sayılı toplantılarında alınan 34 ve 32 No’lu kararları ile, 24.10.2024 ve 08.11.2024 tarihli yayınlarında, 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin 4’üncü fıkrasının ihlali nedeniyle program durdurma ve idari para cezası müeyyidesinin uygulanmasına karar verildiği, anılan kararların kuruluşça 27.11.2024 ve 11.12.2024 tarihlerinde tebellüğ edildiği, bu defa 04.01.2025 tarihli yayını nedeniyle, Üst Kurul’un 08.01.2025 tarih ve 2025/02 sayılı toplantısında alınan 4 No’lu kararı ile, 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin 4’üncü fıkrasının bir yıl içinde tekraren ihlali nedeniyle aynı Kanun’un 32’inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca 10 gün süreyle yayınının durdurulmasına karar verildiği Üst Kurul Kayıtlarından anlaşılmış olmakla; kuruluşun 22.01.2025 tarihinde saat 11:13’te yayınladığı "Çam Kozalağı Pekmezi" isimli ürünün tanıtım ve satışının yapıldığı ticari iletişim yayını ile, 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde ikinci kez tekraren ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’nci maddesinin beşinci fıkrası hükmü uyarınca, anılan kuruluşun YAYIN LİSANSININ İPTALİNE karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla;
MCT YAYINCILIK A.Ş. unvanlı “kanal ege” logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşun, 22.01.2025 tarihinde saat 11:13’te yayınlanan ticari iletişim yayınında, 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının bir yıl içinde ikinci kez tekraren ihlali nedeniyle, 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan "8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir." hükmü uyarınca YAYIN LİSANSININ İPTALİNE,
Yayın Lisansının iptaline rağmen yayınına devam etmesi halinde, 6112 sayılı Kanun’un “Adli Yaptırımlar” başlıklı 33’üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Üst Kuruldan yayın lisansı almadan veya yayınları Üst Kurul tarafından geçici olarak durdurulmasına ya da yayın lisansı iptal edilmesine rağmen yayın yapan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin yönetim kurulu üyeleri ve genel müdürü, bir yıldan iki yıla kadar hapis ve bin günden beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Tüzel kişiler hakkında ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 60 ıncı maddesindeki güvenlik tedbirleri uygulanır. İzinsiz olarak faaliyetine devam eden yayın cihaz ve tesisleri Üst Kurulca mühürlenerek kapatılır." hükmü uyarınca işlem yapılacağı hususunun, kuruluşa yapılacak tebligatta bildirilmesine,
İlgili kuruluşun yayın lisansının iptal edildiği hususunun Kanun’un 29’uncu maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere TÜRKSAT A.Ş.’ye bildirilmesine,
Ayrıca, Reklam Kurulu Yönetmeliğinin 7’nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “Ticari reklam ve haksız ticari uygulamaları, (a) bendinde belirlenen ilkeler çerçevesinde incelemek ve gerektiğinde denetim yapmak” hükmünün uygulanması ve uygun görülmesi halinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Ceza Hükümleri” başlıklı 77’nci maddesi hükümleri uyarınca işlem yapılmasını teminen dosyanın Reklam Kurulu’na gönderilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.