İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 06.11.2024 tarih ve 75 sayılı yazısına konu Kanal 3 logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 23.10.2024 tarihinde saat 18:31’de yayınladığı "Ebru Doğan ile Ana Haber" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, Kanal 3 logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun Ankara ili Kahramankazan ilçesi TUSAŞ tesislerinde meydana gelen terör saldırısına ilişkin olarak; 23.10.2024 tarihinde saat 18:31’de yayınladığı "Ebru Doğan ile Ana Haber" adlı haber programında; “Sevgili seyirciler, üzücü canımızı yakan ciğerimizi yakan bir haberle başlıyoruz ana habere. Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki TUSAŞ tesislerine bugün bir terör saldırısı gerçekleşti. O terör saldırısında 4 kişi şehit oldu, 14 kişi yaralandı….(Görüntüler eşliğinde) TUSAŞ'ın Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde bulunan yerleşkesi teröristler tarafından hedef alındı. Olay yerine güvenlik güçleri ve sağlık ekibi sevk edildi. Güvenlik nedeniyle personelin sığınaklara yönlendirildiği belirtildi. Saldırıya ilişkin açıklamayı Ali Yerlikaya yaptı. Saldırının bir terör saldırısı olduğunu belirten Bakan Yerlikaya 4 kişinin şehit olduğunu 14 kişinin de yaralandığını açıkladı. Bakan Yerlikaya yaralılardan 3'ünün durumunun ağır olduğunu söyledi. Terörü lanetliyoruz. Kimlik tespit çalışmaları devam ediyor. Hangi terör örgütü olduğunu kamuoyuyla paylaşacağız dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da BRICKS liderler zirvesi için Rusya'da bulunuyor. Cumhurbaşkanı'na da tüm bilgileri arz ettik dedi. Bakan Yerlikaya çok büyük bir üzüntü duyuyoruz. Azimle kararlılıkla terörle mücadelemiz devam edecek dedi ve tekrar ekledi. 4 şehit 14 yaralı olduğunu Bakan Yerlikaya. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da saldırıya ilişkin soruşturma başlattı. Haberi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç duyurdu. Bakan Tunç bir Başsavcı vekili ve 8 Cumhuriyet savcısının görevlendirildiğini ifade etti. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır tüm savunma sanayi ve TUSAŞ'takilere geçmiş olsun dileklerini iletti. "Biz savunma sanayinden milli teknoloji hamlesi yolculuğundan asla geri adım atmayacağız. Milli teknoloji hamlesi ve milli savunma sanayi tam bağımsız Türkiye'nin anahtarıdır" dedi. Olay esnasında Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu ve savunma sanayi alanındaki üst düzey yetkililer İstanbul fuar merkezinde gerçekleştirilen saha Expo'da bulunuyordu. Terör saldırısını haber alan heyet hızla fuar alanından ayrılarak Ankara'ya doğru hareket etti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da geçtiğimiz dakikalarda kameralar karşısına geçti ve TUSAŞ'a gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilgili bilgi paylaştı. Tekrar hatırlatmakta fayda var. 2 teröristin etkisiz hale getirildiğini söyledi Bakan Yerlikaya. 4 şehidimiz, 3'ü ağır olmak üzere 14 yaralımız var dedi ve teröristlerin kimlik tespit çalışmalarının devam ettiğini belirtti Bakan Yerlikaya. Hangi terör örgütü olduğunu paylaşacağız ifadelerini kullandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya.” şeklinde ifadelerle, haber spikeri Ebru Doğan'ın yorumlarıyla eş zamanlı olarak söz konusu saldırı olayına ait görüntülerinin tekrar tekrar ekrana getirildiği görülmüştür.
İnsan hak ve özgürlüklerinden olan ifade özgürlüğü hakkı, demokratik bir toplumun temel unsurlarını oluşturan çoğulculuk, hoşgörü ve açıklık ilkelerinin var olması bakımından vazgeçilmez bir karakter taşımakla beraber gerek uluslararası sözleşmelerde gerekse ulusal mevzuatımızda bu hakkın kullanılmasının belirli sınırları bulunmaktadır.
Söz konusu yasal düzenlemelerin başında Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'nın 26'ncı maddesindeki “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” başlığı altında yer alan “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.” hükmüyle düşünce özgürlüğüne getirilebilecek sınırlamalardan bahsedilmiştir.
5187 sayılı Basın Kanunu'nun "Basın Özgürlüğü" başlıklı 3. maddesinde, “Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir. Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir.” hükmü bulunmaktadır.
Bununla birlikte, günümüzde medyanın gücünün artması, medya mensuplarının sorumluluklarının da aynı ölçüde artırmaktadır. Yayıncılığın aynı zamanda bir kamusal sorumluluk görevi olduğu da göz önünde bulundurulduğunda yayınların Basın Meslek İlkeleri çerçevesinde yürütülmesi bir zorunluluktur. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından 2014 tarihinde yayınlanan Yayın İlkeleri Rehberi'nde "Afet, Savaş, Terör ve Kriz Durumları" başlığı altında söz konusu durumlarda riayet edilmesi gereken ilkeler belirtilmiştir. İlgili Rehber'de "Doğal afet, büyük kaza, savaş, terör, çatışma haberleri gibi yayınlarda, izleyicilerde korku, endişe ve panik yaratacak ifade ve görüntüler kullanılmamalı, gerilimi artıracak nitelikteki yorumlardan kaçınılmalıdır." ve "Yayın hizmetlerinde; terör eylemleri doğru biçimde, eksiksiz ve editoryal sorumlulukla haberleştirilmelidir. Terör örgütleri ve terör yanlıları güçlü veya haklıymış gibi gösterilmemelidir. Terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özellikleri yansıtılmamalı, kamuoyunda korku ve infiale sebebiyet verilmemelidir." maddeleri yer almaktadır. Yer verilen bu ilkelerle yayıncı kuruluşların olağanüstü durumlarda dikkat etmesi gereken hususlar bir kez daha belirtilmiş olup gösterilmesi gereken hassasiyet vurgulanmıştır.
Konuyla ilgili olarak, Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 23.10.2024 tarihinde ve 2024/14330 Değişik İş sayılı evrakında; "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturmaya esas olmak üzere: 23.10.2024 tarihinde Ankara ili Kahramankazan ilçesi TUSAŞ tesislerinde meydana gelen saldırı olayı ile ilgili soruşturma başlatmış olup milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi sağlama amacının koşullarını taşıdığı kanaatine varılmakla, Ankara C. Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun 23/10/2024 tarih ve 2024/247568 soruşturma sayılı talebinin Kabulüne, Soruşturma tamamlanıncaya kadar soruşturma dosyası kapsamı hakkında yazılı, görsel ve sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren medyada her türlü haber, röportaj vb. yayınların yapılmasının Yasaklanmasına," şeklinde karar verilmiştir.
Söz konusu yayın yasağı kararı 23.10.2024 tarihinde saat 17:41 itibari ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun web sitesinde yayın yasağı kararının “Yayın Yasakları” kısmında yayınlanmasına ve her türlü haber, röportaj vb. yayınların yapılmasının yasaklanmasına rağmen Kanal 3 logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından yayın yasağının öznesini oluşturan haber ve görüntülerin ekrana taşınması ve söz konusu mahkeme kararında belirtilen yayın yasağına aykırı bir yayın gerçekleştirilmesi nedeniyle, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan; Yayın hizmetleri "Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “8 inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2024 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 181.700,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2024 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 135.860,00 (yüzotuzbeşbinsekizyüzaltmış) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) İdari para cezasının tebliğinden itibaren bir ay içerisinde, Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Tek İdare Tahsilat Alt Hesabı TR46 0001 0017 6200 9999 9955 88 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32’nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiğinin veya 6112 sayılı kanunun 32’nci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi (onbeş gün) içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunulabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
c) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Üst Kurul Üyesi Tuncay KESER’in karşı oyu ve oyçokluğu ile karar verildi.