İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 06.11.2024 tarih ve 73 sayılı yazısına konu MELTEM TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 23.10.2024 tarihinde saat 19:00’da yayınladığı "Ana Haber Bülteni" yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, MELTEM TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun Ankara ili Kahramankazan ilçesi TUSAŞ tesislerinde meydana gelen terör saldırısına ilişkin olarak; 23.10.2024 tarihinde saat 19:00’da yayınladığı "Ana Haber Bülteni"nde haber spikeri tarafından; “Ankara'nın Kahraman Kazan ilçesinde bulunan Türk Uçak Sanayi Anonim Ortaklığı tesisine terör saldırısı düzenlendi. Kurumun giriş kapısı önünde başlayan çatışmalar devam ederken patlama sesleri duyuldu. İçişleri Bakanı terör saldırısında üç kişinin şehit olduğunu on dört kişinin yaralandığını duyurdu. İki terörist de etkisiz hale getirildi. Saldırıda yaralananlar Bilkent Etlik Şehir Hastaneleri ile Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Durumu ağır olan bir yaralının ambulans helikopter ile Yenimahalle Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildiği öğrenildi. Yaralılar için Acil Servislerde hazırlıklar yapılıyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı TUSAŞ'ın Kahramankazan yerleşkesine yönelik terör saldırısıyla ilgili soruşturma başlattı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ Ankara Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısında iki terörist etkisiz hale getirilmiştir. Saldırıda maalesef üç şehidimiz on dört yaralımız var. Şehitlerimize Allah'tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Bu menfur saldırıyı lanetliyorum. Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecektir, açıklamasını yaptı. İlk görüntüler üzerinden yapılan değerlendirmelerde saldırının PKK tarafından ya da PKK içinde bir grup tarafından gerçekleştirilme ihtimalinin güçlü olduğunu gösteriyor. Gelen ilk görüntüler üzerinden değerlendirme yapan strateji uzmanı Naim Babüroğlu şu bilgileri paylaştı. Sadece uzun namlu değil optik bir silah kullanılmış. Görünen o ki tüfeğin ucunda bomba atar ve susturucu da var. Fakat bir piyade tüfeği bu. Sanıyorum bunlar en az üç beş kişi görünüyor. Bunlardan iki terörist içeri girebilmiş ve daha önce keşif yaptıkları o alana gidebilecekler. Umarız içeride en kalabalık yerde bir patlama olmamıştır. TUSAŞ on yedi bin kişinin çalıştığı çok stratejik bir yer. Ana giriş kapısında bunları destekleyen en az iki üç kişi vardır. Daha önce keşif yapılmış. Çünkü en önemli giriş kapılarından birini seçmişler. Prova yapılmış. Bizi getiren araç nerede duracak, nerede inecek, hangi saatte yapılacak? Görüş mesafesi nedir? Nöbetçiler hangi saatte en fazla yetersiz durumdalar? Güvenlik personellerini şehit etmekten çok TUSAŞ'ın içine girip en kalabalık yerde patlama ve rehin alma durumunu gerçekleştirerek adlarını dünya kamuoyuna duyurmak olabilir ifadelerinde bulundu….Evet bu olayın ayrıntılarını ANKA Ankara muhabiri Sayın Mehmet Oflaz'dan alacağız. Sayın Oflaz yayınımıza hoş geldiniz. Bölgedesiniz son gelişmeleri sizden alabilir miyiz?...Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde bulunan yerli ve milli sanayinin göz bebeği TUSAŞ'a saat 15:26 sularında bir terör saldırısı gerçekleşti. Bu terör saldırısının arkasından Jandarma, Emniyet Birimleri, Özel Harekat Birimleri, Ambulanslar, İtfaiyeler olay yerine geldi.Yaklaşık bir yarım saat önce İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ulaştırma Bakanı ile beraber burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Ali Yerlikaya buradaki yapılan saldırıyı biri kadın biri erkek olmak üzere iki teröristin gerçekleştirdiğini ve bu teröristlerin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Ancak Ali Yerlikaya üzücü bir haber verdi. Şehit sayımız ilk başta üç olarak açıklanmıştı. Şehit sayımız dörde çıktı, on dört de yaralımız mevcut. Bu on dört yaralıların içerisinden üç kişinin durumunun ağır olduğunu bildirdi Ali Yerlikaya. Bu terör saldırısına karşı kimlik tespit çalışmalarının devam ettiğini, bu örgütün hangi örgüt olduğunun araştırıldığının, araştırmanın sürdüğünden bahsetti. Bölgede Kahraman Kazan Belediye Başkanı CHP Milletvekili Umut Akdoğan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya diğer Bakanlar da bölgede. Ankara Valisi olay yerinde. İncelemeler sürüyor. Ara sıra kontrollü patlamalar gerçekleştiriliyor. Şu an bekleyiş burada sürüyor…Peki acaba içeride var olan bir terörist var mı? Operasyon yapılıyor mu? Operasyon için herhangi bir düğmeye basıldı mı? Bunun bilgileri paylaşıldı mı?...İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya konuya ilişkin yapmış olduğu açıklamada soruşturmanın, içerideki olayın devam ettiğini açıkladı. Ancak şu an içeride hala bir terörist var mı, rehine var mı henüz ona ilişkin bir açıklama yapılmadı. Burada da ailelerin dışarıda bekleyişi sürüyor. İçeride çalışanların korunaklı bir bölgeye alındığı bilgisi zaten daha önce paylaşılmıştı. Konuya ilişkin olarak da Yılmaz Tunç Adalet Bakanı bir açıklama yapmıştı. Bir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cumhuriyet Savcısı da olayı araştırdığını bahsetti. Şimdilik aktaracaklarım bu kadar…Son bir sorum olsun. İçeride rehin alınan birileri var mı? Ama dediğiniz gibi soruşturma devam ediyor dediniz ama herhangi bir aktivite yani Özel Harekat polislerimizin herhangi bir aktivitesi acaba görünür olarak var mı? İllaki bir çalışma yapılıyordur ama sizin gözlemlediğiniz ya da bir rehine durumu var mıdır? ....” şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür.
İnsan hak ve özgürlüklerinden olan ifade özgürlüğü hakkı, demokratik bir toplumun temel unsurlarını oluşturan çoğulculuk, hoşgörü ve açıklık ilkelerinin var olması bakımından vazgeçilmez bir karakter taşımakla beraber gerek uluslararası sözleşmelerde gerekse ulusal mevzuatımızda bu hakkın kullanılmasının belirli sınırları bulunmaktadır.
Söz konusu yasal düzenlemelerin başında Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'nın 26'ncı maddesindeki “Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” başlığı altında yer alan “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.” hükmüyle düşünce özgürlüğüne getirilebilecek sınırlamalardan bahsedilmiştir.
5187 sayılı Basın Kanunu'nun "Basın Özgürlüğü" başlıklı 3. maddesinde, “Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir. Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir.” hükmü bulunmaktadır.
Bununla birlikte, günümüzde medyanın gücünün artması, medya mensuplarının sorumluluklarının da aynı ölçüde artırmaktadır. Yayıncılığın aynı zamanda bir kamusal sorumluluk görevi olduğu da göz önünde bulundurulduğunda yayınların Basın Meslek İlkeleri çerçevesinde yürütülmesi bir zorunluluktur. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından 2014 tarihinde yayınlanan Yayın İlkeleri Rehberi'nde "Afet, Savaş, Terör ve Kriz Durumları" başlığı altında söz konusu durumlarda riayet edilmesi gereken ilkeler belirtilmiştir. İlgili Rehber'de "Doğal afet, büyük kaza, savaş, terör, çatışma haberleri gibi yayınlarda, izleyicilerde korku, endişe ve panik yaratacak ifade ve görüntüler kullanılmamalı, gerilimi artıracak nitelikteki yorumlardan kaçınılmalıdır." ve "Yayın hizmetlerinde; terör eylemleri doğru biçimde, eksiksiz ve editoryal sorumlulukla haberleştirilmelidir. Terör örgütleri ve terör yanlıları güçlü veya haklıymış gibi gösterilmemelidir. Terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özellikleri yansıtılmamalı, kamuoyunda korku ve infiale sebebiyet verilmemelidir." maddeleri yer almaktadır. Yer verilen bu ilkelerle yayıncı kuruluşların olağanüstü durumlarda dikkat etmesi gereken hususlar bir kez daha belirtilmiş olup gösterilmesi gereken hassasiyet vurgulanmıştır.
Konuyla ilgili olarak, Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 23.10.2024 tarihinde ve 2024/14330 Değişik İş sayılı evrakında; "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturmaya esas olmak üzere: 23.10.2024 tarihinde Ankara ili Kahramankazan ilçesi TUSAŞ tesislerinde meydana gelen saldırı olayı ile ilgili soruşturma başlatmış olup milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi sağlama amacının koşullarını taşıdığı kanaatine varılmakla, Ankara C. Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nun 23/10/2024 tarih ve 2024/247568 soruşturma sayılı talebinin Kabulüne, Soruşturma tamamlanıncaya kadar soruşturma dosyası kapsamı hakkında yazılı, görsel ve sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren medyada her türlü haber, röportaj vb. yayınların yapılmasının Yasaklanmasına," şeklinde karar verilmiştir.
Söz konusu yayın yasağı kararı 23.10.2024 tarihinde saat 17:41 itibari ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun web sitesinde yayın yasağı kararının “Yayın Yasakları” kısmında yayınlanmasına ve her türlü haber, röportaj vb. yayınların yapılmasının yasaklanmasına rağmen MELTEM TV logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından yayın yasağının öznesini oluşturan haber ve görüntülerin ekrana taşınması ve söz konusu mahkeme kararında belirtilen yayın yasağına aykırı bir yayın gerçekleştirilmesi nedeniyle, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan; Yayın hizmetleri "Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “8 inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2024 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 696.419,10 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2024 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 135.860,00 (yüzotuzbeşbinsekizyüzaltmış) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) İdari para cezasının tebliğinden itibaren bir ay içerisinde, Üst Kurulun T.C. Ziraat Bankası Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Tek İdare Tahsilat Alt Hesabı TR46 0001 0017 6200 9999 9955 88 no’lu hesabına “6112 sayılı kanunun 32’nci maddesine göre ödenen para cezasıdır” şerhiyle ödenmesi gerektiğinin veya 6112 sayılı kanunun 32’nci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca, tebliğden itibaren en geç onbeş gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılabileceğinin, dava açma süresi (onbeş gün) içerisinde peşin ödeme yapılması halinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca cezanın dörtte üçünün tahsil edileceğinin ve taksitlendirme talebinde bulunulabileceğinin, peşin ödemenin kanun yoluna müracaat hakkını engellemeyeceğinin, en geç 1 aylık süre içerisinde ödenmeyen idari para cezasının, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairesine gönderileceğinin bildirilmesine,
c) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Üst Kurul Üyesi Tuncay KESER’in karşı oyu ve oyçokluğu ile karar verildi.