Toplantı No:
Toplantı Tarihi:
Karar No:
Şerh Konusu: Üst Kurulun 06.10.2022 tarih, 2022/39 sayılı toplantısında alınan 12 No’lu karara karşı oy yazısı.
İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 03.10.2022 tarih ve 1502 sayılı yazısı ve eklerinin incelenmesi sonucunda "TELE 1" logolu medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 14.09.2022 tarihinde saat 19:57’de yayınlanan ve Dr. Merdan Yanardağ ile Prof. Dr. Emre Kongarın sundukları "18 Dakika" isimli programlarda yer alan;
“Ya Osmanlı kimseyi ilgilendirmiyor. Osmanlı'yı Anadolu halkı sevmez. Bakın, 16. yüzyıldaki bir halk şiiri vardır: Şalvarı şaltak Osmanlı/Eyeri kaltak Osmanlı/Ekmede biçmede yok/Yemede ortak Osmanlı. Osmanlı budur. Burada "Eyeri kaltak Osmanlı", orada "kaltak" bir eyer biçimidir. Bugünkü gündelik anlamıyla bir hakaret ya da küfür değildir. "Şalvarı şaltak Osmanlı" da "uçkuru gevşek Osmanlı" demek. Halk şiirleridir bunlar. Bakın Doğan Avcıoğlu'nun kitabına. "Türkiye'nin Düzeni" kitabının girişinde vardır ya da Mustafa Akdağ'ın "Türk Milletinin Dirlik Düzenlik Mücadelesi" kitabına bakın. Çok önemli bir tarihçidir. Göreceksiniz! Türk Halkının Dirlik Düzenlik Mücadelesi. Bir ailenin, bir hanedanlığın milletin iradesine 600 yıl el koymuş bir hanedanlığın böylesine cansiparane savunulması, üstelik de bunu bir cumhuriyetin Cumhurbaşkanı olarak bunun yapılması, bir iktidar partisi olarak bunun yapılması anlaşılır gibi değildir.” şeklindeki ifadeler nedeniyle 6112 sayılı Yasanın 8. Maddesinin birinci paragrafı (f) bendinde yer alan "Yayın hizmetleri ... toplumun milli ve manevi değerlerine, ... aykırı olamaz." hükmüne aykırı olduğu gerekçesiyle idari yaptırım uygulanmasına “oy çokluğuyla” karar verildi.
İfade özgürlüğü; çoğulcu ve anayasal demokrasilerin temel taşlarındandır. Farklı tanımlara yer verilmekle birlikte genel kabule göre, ifade özgürlüğü; insanın serbestçe haber, bilgi ve başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi, edindiği fikir ve kanaatlerden dolayı kınanmaması ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte meşru yöntemlerle dışa vurabilme imkan ve serbestisidir. İfade özgürlüğü, sadece “düşünce ve kanaat sahibi olmayı” değil, “düşünce ve kanaatlere ulaşma” ve “düşünce ve kanaatleri açıklama, yayma” özgürlüklerini de kapsamaktadır. Ayrıca ifade tarzları, biçimleri ve araçları da bu özgürlük kapsamındadır.
İfade özgürlüğü demokratik toplumların vazgeçilmez ana unsurlarından en önemlisidir. İfade özgürlüğü, Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası hukuk, Anayasamız, çeşitli yasalar, Yargıtay içtihatları ve AİHM kararları ile güvence altına alınmıştır.
AİHM’ye göre ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumun en önemli temellerinden olup, toplumsal ilerlemenin ve her kişinin gelişiminin başlıca koşullarından birini teşkil etmektedir. AİHS'nin 10. maddesinin 2. fıkrası saklı kalmak koşuluyla, ifade özgürlüğü, yalnızca iyi karşılanan ya da zararsız veya önemsiz olduğu düşünülen değil, aynı zamanda kırıcı, hoş karşılanmayan ya da kaygı uyandıran “bilgiler” ya da “düşünceler” için de geçerlidir. Çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirlilik bunu gerektirir ve bunlar olmaksızın “demokratik bir toplum” olamaz. (Handyside/Birleşik Krallık, 5493/72, 07.12.1976).
Yine AİHM’ne göre hükümete karşı eleştirinin sınırları, bir vatandaşa hatta bir politikacıya göre daha geniştir. Demokratik bir sistemde, Hükümetin eylemleri ve ihmalleri sadece yasama ve yargı makamlarının değil aynı zamanda basın ve kamuoyunun da yakın incelemesine tabi tutulmalıdır.(AİHM Castells/İspanya, Başvuru No: 11798/85, Para. 46)
Bir başka AİHM kararına göre; ifade özgürlüğünün, toplumsal ve bireysel işlevini yerine getirebilmesi için AİHM’nin de ifade özgürlüğüne ilişkin kararlarında sıkça belirttiği gibi yalnızca toplumun ve devletin olumlu, doğru ya da zararsız gördüğü haber ve düşüncelerin değil, devletin veya halkın bir bölümünün olumsuz ya da yanlış bulduğu, onları rahatsız eden haber ve düşüncelerin de serbestçe ifade edilebilmesi ve bireylerin bu ifadeler nedeniyle herhangi bir yaptırıma tabi tutulmayacağından emin olmaları gerekir. İfade özgürlüğü, çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin temeli olup bu özgürlük olmaksızın demokratik toplumdan bahsedilemez (AİHM Handyside/Birleşik Krallık, Başvuru No: 5493/72, Para. 49).
Demokratik toplumların olmazsa olmazı düşünce ve ifade özgürlüğü, halkın haber alma özgürlüğünün, gerek uluslararası hukukta gerekse iç hukukta güvence altına alınması göz önüne alındığında TELE 1 logolu yayın kuruluşunda yer alan ve ifade özgürlüğünün sınırlandığı hakaret, aşağılama, tehdit ve küfrün yer almadığı, Osmanlı dönemi halk şairinin şiirinde geçen ifadenin zorlama bir yorumla, toplumun milli ve manevi değerlerine aykırı olduğu gerekçesiyle programa yaptırım uygulanmasının hukuki olmadığı görüşünde olduğum için katılmadım.


