İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 25.10.2021 tarih ve 1491 sayılı yazısına konu KUDÜS TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 08.10.2021 tarihinde saat 21:01’de yayınladığı "Üçüncü Göz" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere; KUDÜS TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından 08.10.2021 tarihinde saat 21:01’de yayınlanan, sunuculuğunu Nurettin Şirin’in yaptığı, gündeme ilişkin haber ve yorumların yer aldığı, "Üçüncü Göz" adlı programda geçen diyaloglarda; "…Aliyev'in ne olduğunu Elhamdülillah biz biliyorduk ki biz bunu defalar kere de Azerbaycan Konsolosluğu'nun önünde gösterdik. Aliyev'in İsrail ile işbirliği yaptığı bugün açıktan ortaya çıktı yoksa Aliyev'in İsrail ile işbirliği yaptığı... biz biliyorduk zaten. Defalar kere de bunu beyan ettik. Aliyev böyle bir adam, …Bugün Azerbaycan, İsrail ile işbirliği yapıyorsa Aliyev'in durumu da ortada. Kardeşim bizim Azerbaycanlı kardeşlerimizle bir derdimiz yok. Onlar bizim canımız. Biz onlar için burada eylem de yaptık. Azerbaycan Konsolosluğu'na da gittik. O İbrahim'in saydığı isimler bizim için çok mukaddes. Bizim başımızın tacı. Oradaki Müslümanlar da öyle ama Azerbaycan yönetimi aynı Saddam yönetimi gibi. Benim için fark etmiyor. Irak halkı benim için mukaddestir ama Saddam benim için lanetliktir. Aynı şekilde de Aliyev öyledir, …Azerbaycan şehirlerini işgal etmişken, Azerbaycan halkı kaçkın kaçkın kalmışken, oluk oluk kan akıyorken, sen o zaman neredeydin? Sen neredeydin o zaman? Cephede miydin? Mavzerini omuzuna alıp Azerbaycan topraklarını savunmak için işgal altındaki topraklarını kurtarmak için Ermenilerle savaşmaya mı gittin? Ermenilerin masum Azerbaycan halkını katletmesini önlemek için cephenin ön hatlarına mı gittin? Ama Hasan Amili? bunları yapıyordu. Ve şimdi kalktın ?? eyaletin mollasıysa diyorsun. Hazret-i Seydi Şüheda İmam Hüseyin'in Kerbala'da dediği gibi "Ey Ebu Süfyan'ın oğullarına uyanlar, Allah'tan korkmuyorsanız, ahirete inanmıyorsanız bari bu dünyada hür olun." Biz de İlham Aliyev'e deriz ki, "herşeyi koyduk bir kenara, zerre kadar bile olsa insan olun, adam olun. Bırakın devlet başkanlığını bırakın cumhurbaşkanlığını, dürüst olun. Dürüst olun. Dürüst olun."- "İsrail'in en üst yetkilileri Dünya halklarıyla ilgili iğrenç sözleri ortada iken siz halen İsrail ile işbirliği içerisine girebiliyorsanız problemler vardır. Kimse kusura bakmasın. Akayıtınızda problem vardır. İnancınızda problem vardır, satılmışsınızdır. Ben orasını bilemem ama problem var."...- "Bundan daha büyük nankörlük mü olur? Nedir sizi böylesine azdıran? Nedir böylesine sizi küstahlaştıran? Nedir sizi bu kadar İsrail'in elinde oyuncak yapan? Nedir sizi siyonizmin elinde maşa haline getiren? Nedir Siyonizm’in bu denli bir jandarması, çavuşu, uşağı haline getiren? Bu neyin bedelidir? Neyin sonucudur, endişesidir, korkusudur? Niçin Siyonistlerin karşısında bu kadar edilgen bu kadar teslim oldunuz? Nedir siyonistlerin projelerine angaje oldunuz?" şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, Demokrasinin en temel önceliklerinden biri halkın haber alma özgürlüğü olduğundan demokratik rejimlerde medya, kamuoyu oluşumunda hayati öneme sahip bir aktördür. Öyle ki; medyanın yasama, yürütme ve yargıdan sonra gelen dördüncü güç olduğu çoğu otorite tarafından kabul edilmektedir. Günümüzde medyanın gücünün artması ile medya mensuplarının sorumluluklarının da aynı ölçüde arttığı bir gerçektir. Medya mensuplarının siyasi kişi, kurum ve kuruluşları eleştirmesi; onların söz ve eylemleri hakkında kamuoyunu bilgilendirmesi tabii bir durumdur. Medyanın toplum üzerindeki büyük etkisi bir takım ahlaki sorumluluklarının doğmasına sebep olmuştur. Bu sorumlulukların bir kısmı kişilik haklarına saygılı olmayı kapsamaktadır. Medya mensuplarının siyasi kişi ve/veya kuruluşları eleştirme hakları bulunmaktadır. Ancak bu haklarını kullanırken siyasi kişi kurum veya kuruluşların haklarının gözetilmesi önem arz etmektedir.
İhlale konu programda, "Azerbaycan yönetimi aynı Saddam yönetimi gibi; Zerre kadar bile olsa insan olun, adam olun; İnancınızda problem vardır, satılmışsınızdır; Nedir sizi böylesine azdıran? Nedir böylesine sizi küstahlaştıran? Nedir sizi bu kadar İsrail'in elinde oyuncak yapan? Nedir sizi siyonizmin elinde maşa haline getiren?" şeklinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı’na yönelik yapılan yorumlamaların ve kullanılan ifadelerin kamusal sorumluluk anlayışı ile bağdaşmadığı, yayıncılar canlı yayın gerçekleştirirken yayın sırasında kullanılan ifadelerin dürüst, kişi ve kurumları zedelemeyecek nitelikte olması hususuna özen göstermeli; yayıncılığın kamusal sorumluluk görevi olduğu ve yayınların Basın Meslek İlkeleri çerçevesinde yürütülmesi gerektiği ve medya mensuplarının siyasi kişi ve/veya kuruluşları eleştirme haklarını kullanırken siyasi kişi kurum veya kuruluşların haklarının gözetilmesi gerektiği kanaatiyle, mezkur yayında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı’na yönelik yapılan yorumların kişi ve kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliği taşıyan ifadeler olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu nedenlerle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; "İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Eylül 2021 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 8.904,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2021 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 28.238 (yirmisekizbinikiyüzotuzsekiz) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “(…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Üst Kurul Üyesi Okan KONURALP’in karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.