İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 05.07.2021 tarih ve 944 sayılı yazısına konu TELE 1 logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 17.06.2021 tarihinde saat 13:04’te yayınlanan "Gün Ortası" adlı program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere; TELE 1 logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta 17.06.2021 tarihinde saat 13:04’te yayınlanan sunuculuğunu Betül Begümhan Aydoğan'ın yaptığı “Gün Ortası” adlı haber bülteni içerisinde HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın İzmir HDP İl Binası önünde düzenlediği basın toplantısının canlı yayın yoluyla ekrana getirildiği yayında, “Hukukla ve siyaset yoluyla bizimle baş edemeyenler şimdi silahlı katillerini devreye sokmuşlardır. Burada yapılmak istenen geçmişte benzerlerini gördüğümüz kanlı oyunların tekrarı gibidir... Şimdi de yarattığı bu karanlık döngüden, bu kanlı ve kirli çukurdan kurtulamayacağını anlayan iktidar kaos planlarını devreye sokmuştur. -Gazetecileri, siyasetçileri ve en başta partimizi bütün demokratik kitle örgütlerinin yöneticilerini, bütün muhalefet partilerini hedef gösteren iktidarın küçük ortağı da bu saldırıdan sorumludur. İktidar bir bütün olarak bu saldırının sorumlusudur... Bundan sonra işlenecek benzer cinayetlerin veya katliam girişimlerinin sorumlusudur. -İzmir il binamızın etrafından sayısız polis ve emniyet aracı var. Bu şahıs bugün saat 10:30'da göstere göstere elinde silahla binamıza girebiliyor. Ama bunu oradaki yüzlerce polis görmezden geliyor ya da yol veriyor....” şeklinde ifadelerle birlikte, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın etrafında toplanan kalabalık topluluk tarafından "Katil devlet hesap verecek" şeklinde sloganlara yer verildiği görülmüştür.
Demokrasinin en temel önceliklerinden biri halkın haber alma özgürlüğü olduğundan demokratik rejimlerde medya, kamuoyu oluşumunda hayati öneme sahip bir aktördür. Öyle ki; medyanın yasama, yürütme ve yargıdan sonra gelen dördüncü güç olduğu çoğu otorite tarafından kabul edilmektedir.
Medyanın gücü ne kadar fazlaysa medya mensuplarının sorumluluğunun da o ölçüde arttığını söylemek mümkündür. Muhakkak ki medya mensuplarının siyasi kişi veya kuruluşları eleştirme ve onların gerçekleştirdikleri eylemler hakkında kamuoyunu bilgilendirme hakkı bulunmaktadır. Ancak bu hak kullanılırken eleştiriye maruz kalan kişi veya kurumların hak ve itibarlarının da gözetilmesi gerekmektedir.
Yayıncılığın aynı zamanda bir kamusal sorumluluk görevi olduğu da düşünüldüğünde yayınların Basın Meslek İlkeleri çerçevesinde yürütülmesi gerekmektedir. Bu ilkeler doğrultusunda ise, yayınlarda kişileri ve kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilmemelidir.
Bilindiği üzere, canlı yayınlarda uygunsuz ve hassas durumlarla karşılaşılması halinde yayıncı kuruluşun müdahalede bulunabilmesini sağlayan yayın geciktirici cihazlar ve benzer teknolojilerden faydalanmak suretiyle söz konusu canlı yayında yer alan ifadelerin ekrana taşınmasının önüne geçebilmesi mümkünken, yayıncı kuruluş kamusal sorumluluk ilkesine aykırı bir tutum sergileyerek, ihlale konu yayında; "Hukukla ve siyaset yoluyla bizimle baş edemeyenler şimdi silahlı katillerini devreye sokmuşlardır.", "Şimdi de yarattığı bu karanlık döngüden, bu kanlı ve kirli çukurdan kurtulamayacağını anlayan iktidar kaos planlarını devreye sokmuştur.", "İktidar bir bütün olarak bu saldırının sorumlusudur...Bundan sonra işlenecek benzer cinayetlerin veya katliam girişimlerinin sorumlusudur." şeklindeki ifadelerin ve "Katil devlet hesap verecek" sloganların ekranda alenen yer almasını önleyecek herhangi bir ses kapama tekniği kullanılmaksızın açık bir şekilde yayınlandığı, her ne kadar böylesi durumların canlı yayın kazaları olarak tarif edilmek istense de, canlı yayınlanmakta olan bir programda yayın esnasında oluşabilecek sorunlara karşı sorumlu kişilerin izleyicilere bu gibi olumsuz ve nahoş durumların yansımaması için her türlü tedbiri almakla yükümlü oldukları dikkate alındığında, mezkur yayında, devletin organizasyonel yapısına, demokratik oluşumlara ve emniyet güçlerine yönelik alenen tahkir ve devletin kurum ve kuruluşlarının sahip olduğu değerlere karşı eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ve değersizleştirici nitelikte olduğu, kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan; "..., kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %2 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mayıs 2021 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 845.692,00 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2021 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 28.238 (yirmisekizbinikiyüzotuzsekiz) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “(…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Üst Kurul Üyesi Okan KONURALP ve İlhan TAŞCI’nın karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.