İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 05.07.2021 tarih ve 748 sayılı yazısına konu TELE 1 logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 20.04.2021 tarihinde saat 07:00’da yayınladığı "Gün Başlıyor" isimli program yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
TELE 1 logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşta, 20.04.2021 tarihinde saat 07:00’da yayınlanan sunuculuğunu Can Ataklı’nın yaptığı "Gün Başlıyor" adlı programda, sunucu tarafından; saat 07.09’da “… evet Diyarbakır’da patates… Ya 20 lira o patates. 10 kilo patates. Pardon 20 kilo. Bir lira ya kilosu, 20 lira. Bak ne oluyor Diyarbakır’da.... Sonra işte bir türlü görevini doğru düzgün yapamayan, işini yapmayan sadece ‘eyvah yukarıdan ne derler’ diyen bu valiler, kaymakamlar, onlar, bunlar, şunlar… efendim işte halkımız ama biz de böyle, hayır kardeşim sen yapmışsın. Oraya götürüyorsun, bu milleti arsızlığa alıştırdınız bakın bu yoksulluğun göstergesi değil. Sırf yoksul oldukları için o patatese saldırmıyorlar. Arsızlaştırdığınız için, onurlarını ellerinden aldınız insanların, insanları böyle 3 kuruşluk avanta için birbirlerini çiğneyen hale getirdiniz. Sorunumuz bizim bu...”, saat 08:07:21’de “... İşte ben de bu iktidara buradan devamlı çağrıda bulunuyorum. Bak kardeşim! Bir yere kadar geldiniz ama şu anda güç patlaması yaşıyorsunuz. Müthiş bir güç şımarıklığı var. Bunun sonu kötü. Dünyada da hep böyle olmuş. Bu kadar kibre kendini kaptıran ve özellikle maiyette olanların artık kendi benliklerini, kendi gururlarını, kendi onurlarını, kendi şahsiyetlerini bir kenara bırakıp sadece ve sadece bir tek kişi için kavga vermeleri ama o kavgayı verirken elbet de güzel karşılığını almaları bir yere kadar gider. Ondan sonra böcek gibi ezilirsiniz bak. Aynen söylüyorum.”, saat 09:06:39’da ise; “Şu emperyalizm lafından ben sıkıldım. Kim emperyalist? Bak şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yöneten AKP iktidarı ve saray tipik emperyalist yaklaşım içinde. Şu kadar ülkede askerimiz var demeye başladığın an işte sana al Türkiye de oluyor emperyalist ülke. Yayılmacı oluyorsun. O zaman Amerika'ya niye kızıyoruz? Rusya'ya niye kızıyorsun? Daha fazlasını yapıyoruz. Rusya'nın kaç ülkede askeri var kardeşim? Bak Türkiye'nin kaç ülkede var? Hemen sayıverelim; Azerbaycan'da var, Afganistan'da var, Somali'de var, Sudan'da var. Nerede? Katar'da var. Suriye'de var. Irak'ta var. Libya'da var. Bak Rusya'nın var mı ya bu kadar? Amerika'nın var. Öbürlerinin uçak gemileri var işte dolanıyorlar oralarda. Ama bak biz ne kadar? Al sana emperyalist ülke. Ama kifayetsiz emperyalist ülkeyiz biz. Henüz o çapa da gelmedik. Ama kafamız o. Halkın kafası da o. Bayağı faşist yayılmacı zihniyet hakim şu anda...” şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, Demokrasinin en temel önceliklerinden biri halkın haber alma özgürlüğü olduğundan demokratik rejimlerde medya, kamuoyu oluşumunda hayati öneme sahip bir aktördür. Öyle ki; medyanın yasama, yürütme ve yargıdan sonra gelen dördüncü güç olduğu çoğu otorite tarafından kabul edilmektedir. Bu açıdan bakıldığında medyanın gücü ne kadar fazlaysa medya mensuplarının sorumluluğunun da o ölçüde arttığını söylemek mümkündür. Muhakkak ki medya mensuplarının halka karşı sorumlulukları bulunan siyasi kişi veya kuruluşları eleştirme ve onların gerçekleştirdikleri eylemler hakkında kamuoyunu bilgilendirme hakkı bulunmaktadır. Ancak bu hak kullanılırken soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanmamalıdır.
Görevlerinden biri de halkı bilgilendirmek olan yayın kuruluşlarının, yorum programlarında eleştirilere yer vermesi son derece doğaldır. Medya mensuplarının görüşlerini herhangi bir baskı altında kalmadan açık bir şekilde ifade etmesi, birtakım kişi veya kuruluşları eleştirmesi ve onların gerçekleştirdikleri eylemler hakkında kamuoyunu bilgilendirmesi basın özgürlüğü anlamında son derece önemlidir. Ancak, şüphesiz bu hak, sınırsız ve kontrolsüz bir eleştiriyi beraberinde getirmemeli, yasa ve ahlak kuralları içerisinde çizilen bazı sınırlar yardımıyla kamuoyunun doğru ve objektif bir şekilde bilgilendirilmesine katkı sağlamak amacıyla kullanılmalıdır. Ayrıca yayınlarda eleştiri hakkı kullanılırken tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerinden ödün verilerek kamuoyunu yanlış yönlendirebilecek unsurlara yer verilmemelidir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, ihlale konu programda, sunucu tarafından; “...bu milleti arsızlığa alıştırdınız bakın bu yoksulluğun göstergesi değil. Sırf yoksul oldukları için o patatese saldırmıyorlar. Arsızlaştırdığınız için, onurlarını ellerinden aldınız insanların, insanları böyle 3 kuruşluk avanta için birbirlerini çiğneyen hale getirdiniz....”, “...özellikle maiyette olanların artık kendi benliklerini, kendi gururlarını, kendi onurlarını, kendi şahsiyetlerini bir kenara bırakıp sadece ve sadece bir tek kişi için kavga vermeleri ama o kavgayı verirken elbet de güzel karşılığını almaları bir yere kadar gider. Ondan sonra böcek gibi ezilirsiniz bak...”, “Şu emperyalizm lafından ben sıkıldım. Kim emperyalist? Bak şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yöneten AKP iktidarı ve saray tipik emperyalist yaklaşım içinde. Şu kadar ülkede askerimiz var demeye başladığın an işte sana al Türkiye de oluyor emperyalist ülke. Yayılmacı oluyorsun. ... Al sana emperyalist ülke. Ama kifayetsiz emperyalist ülkeyiz biz. Henüz o çapa da gelmedik. Ama kafamız o. Halkın kafası da o. Bayağı faşist yayılmacı zihniyet hakim şu anda...” şeklinde sarf edilen ifadelerin tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkeleriyle bağdaşmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu nedenle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun’un 8'inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer alan; "Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz; haberin verilişinde abartılı ses ve görüntüye, doğal sesin dışında efekt ve müziğe yer verilemez; görüntülerin arşiv veya canlandırma niteliği ile ajanslardan veya başka bir medya kaynağından alınan haberlerin kaynağının belirtilmesi zorunludur." ilkesinin ihlali nedeniyle,
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %2 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Mart 2021 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının 630.289,58 Türk Lirası olduğu değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2021 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 28.238 (yirmisekizbinikiyüzotuzsekiz) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “(…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Üst Kurul Üyesi Okan KONURALP ve İlhan TAŞCI’nın karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.
Toplantıya Ait Şerhler
Üst Kurulun 07.07.2021 tarih, 2021/27 sayılı toplantısında alınan 751 No.lu karara karşı oy yazısı.
Okan KONURALP Şerhidir.