İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 20.05.2020 tarih ve 710 sayılı yazısına konu BAYRAM FM çağrı işaretiyle yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 16.05.2020 tarihinde saat 20:48’de yayınladığı "Cemal Akçil ile Hasret Deryası" isimli program yayınına ilişkin uzman raporu ile ses kayıtlarının incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 16.05.2020 tarihinde saat 20:48’de yayınladığı "Cemal Akçil ile Hasret Deryası" adlı programda, "Mesir Macunu” isimli ürünün tanıtım ve satışına ilişkin ticari iletişim yayınında, “...Mesir macunlarımızın birçok hastalığa faydaları bulunmaktadır sevgili dostlar. Birçok! Hatta yenilmeye devam ettikçe birçok hastalıklara karşı da koruyucu etkisi vardır. Vücudunuzu, vücut direncini artırıyor. Efendim öksürük giderici. Bunları biliyor muyuz? Köşemizde bunları da anlatalım inşaallah. Özellikle işte çocuk emziren anneler süt ile karıştırılarak yenilmesi tavsiye ediliyor. Mide rahatlatıcı, boğaz iltihaplarını giderici, efendim virüslere karşı özellikle grip olsun enfeksiyonlar olsun bunlara karşı bir koruyucudur...”, “...Beş kavanoz mesir macunu kargo dahil olmak üzere sadece ve sadece yine bu akşama özel 99 TL sevgili dostlar. Evet aile boyu bol bol tüketin diye beş kavanoz mesir macunu köpüklü kartonlu bir şekilde sıkıştırılarak kırılmadan dağılmadan efendim adreslerinize dökülmeden adreslerinize geliyor. Teslimat anında da ödemeyi yapacaksınız. Sadece ve sadece 99 TL. Hala almamış olanlarınız varsa gelin bu güzel kampanyadan istifade edin faydalanın. Ayrıca alacağınız bu ürünle radyonuza da destek vermiş olacaksınız sevgili dostlar. Tabi bitmedi. Bitmedi yanında da çok güzel bir manevi bir zırh koruyucu bir zırh olan dualı 925 ayar erbain-i idrisiye gümüş kolye gönderiyoruz, isteyene de yüzük gönderiyoruz. Bay-bayan kullanabilir sevgili dostlar. Erbain-i idrisinin on beşinci ve üçüncü ism-i şerifleri kolyenin ön ve arka kısmına yazılı. Bilhassa yemen akik taşı üzerine arapça olarak nakış nakış işlenmiştir. Güzel bir niyetle üzerinizde taşıyın sevgili dostlar. Dualarınızı yaparken okuyarak inşallah dualarınızı yapın. Üzerinizde taşıdığınız sürece bütün kötülüklere karşı muhafaza edecektir. Sihire, büyüye nazara vesveseye karşı üç harflilerin musallatlarına karşı ciddi bir koruyucudur sevgili dostlar.. Evet 0216 375 16 .. şu dakikalarda arayarak beş kavanoz mesir macununu 99 TL ye alabilirsiniz...” vb. şeklinde sözlü ifadelerle, ürünün vücut direncini artırdığı, öksürük giderdiği, mide rahatlatıcı olduğu, boğaz iltihaplarını giderdiği, virüslere, grip ve enfeksiyonlara karşı koruyucu olduğu vurgulanarak, sağlık beyanıyla tanıtım ve satışına yönelik yayın yapıldığı tespit edilmiştir.
Bilindiği üzere, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasında; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer yandan, 03 Temmuz 2015 tarih ve 29405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkındaki Yönetmeliğin Tanıtım Faaliyetlerinin Kapsamı ve Esaslarının anlatıldığı 5’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında “Ürünlerin internet dahil halka açık yayın yapılan her türlü medya ve iletişim ortamında program, film, dizi film, haber ve benzeri yollarla doğrudan veya dolaylı olarak topluma tanıtımı yapılamaz…” hükmü,
Gıda kapsamında değerlendirilerek izin verilen ürünlerin de 5996 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği'nin 7’inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen "...bir hastalığı önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğuna dair bilgilendirme yapılamaz, bu tür özelliklere atıfta bulunulamaz." hükmü yer almaktadır.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazısında; “insan sağlığına doğrudan veya dolaylı olarak faydalı olduğunu yahut hastalıklara veya belirtilerine karşı etkili olduğunu, koruduğunu, tedavi ettiğini belirten ileri süren veya ima eden tüm ifadeler sağlık beyanı olarak kabul edildiği, bununla birlikte, TV ve radyo kanallarının reklamlarında veya programlarında gıda takviyeleri ve bazı kozmetik ürünlerin "zeka seviyesinde artış, iştahsızlık, erken boşalma, iktidarsızlık, sperm sayılarını arttırma, cinsel sorunları giderme, tansiyon ve ritim bozuklukları, mide bağırsak problemleri, hepatit C, hepatit B, diyare, hemoroid, gastrit/reflü, kolesterol seviyesini azaltma, astım şikayetlerinin giderilmesi, kemik erimesi, trombosit düşüklüğü, kanser (tümör), karaciğer büyümesi, kansızlık, idrar yolları problemleri, migren, baş ağrısı, uçuk tedavisi, metabolizmayı hızlandırması, sindirimi kolaylaştırması, hazımsızlığa iyi gelmesi" gibi bir çok sağlık beyanıyla tanıtımı ve satışının yapıldığı, bunun yanı sıra bazı kozmetik ürünlerinde "bel ve boyun fıtığı, kireçlenme, romatizma, diz ve kas ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrıları, saç çıkarma, kellik" gibi semptomlarda tedavi edici özelliği belirtilerek yani sağlık beyanında bulunularak tanıtım ve satışının yapıldığı” belirtilmektedir.
Bahse konu ürünün tanıtım ve satışına yönelik ihlale konu yayında, söz konusu ürünün vücut direncini artırdığı, öksürük giderdiği, mide rahatlatıcı olduğu, boğaz iltihaplarını giderdiği, virüslere, grip ve enfeksiyonlara karşı koruyucu olduğu vurgulanarak, çok sayıda rahatsızlığa çözüm olarak sunulduğu ve ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla tanıtım ve satışının yapıldığı sabit olup, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanı ile tanıtılması ve bu tanıtımda yer alan ifadelerin, insanların hastanelere, tıp doktorlarına ve tıbbi tedavi yöntemlerine duydukları güvenin sarsılmasına neden olabileceği, toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında; ihlale konu yayında, söz konusu ürünün sağlık beyanı ile tanıtım ve satışının yapılmasının, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına ve ilgili mevzuatına aykırılık taşıdığı, dolayısıyla mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmünün ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Anılan yayın kuruluşu hakkında;
6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, ihlalin mahiyeti, anılan madde ile korunmak istenen kamusal menfaat göz önünde bulundurularak, %5 oranında idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.
Bu itibarla;
6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan; "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde ... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına ... yer verilemez ..." hükmünün ihlali nedeniyle;
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “Bu Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir.” hükmü uyarınca, idari para cezası uygulanması gerektiği,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %5 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Nisan 2020 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, radyo kuruluşları için idari para cezasının 1.000 (bin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 2.579 (ikibinbeşyüzyetmişdokuz) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan, “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.