İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığının 18.03.2020 tarih ve 373 sayılı yazısına konu BER TV logosuyla yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun 16.03.2020 tarihinde saat 16:30’da yayınladığı ticari iletişim yayınına ilişkin uzman raporu ile video görüntülerinin incelenmesi ve değerlendirilmesiyle yapılan görüşmeler sonucunda;
Bahse konu yayına ilişkin uzman raporunda ayrıntıları belirtildiği üzere, kuruluşun 16.03.2020 tarihinde saat 16:30’da yayınladığı Korona virüsüne karşı etkili olduğu belirtilen "İsveç Şurubu" isimli ürünün tanıtımı ve satışının yapıldığı ticari iletişim yayınında, “Maalesef tüm dünyaya yayılan Korona virüsü artık Türkiye'ye de bulaştı. Önlem almak ve dikkatli olmak çok önemli. İsveç Şurubu içinde bulundurduğu İsveç sirkesi ve bitki sıvılarıyla birleşip bağışıklığı güçlendirici, vücut sıcaklığını arttırıcı özelliği vardır. İsveç'te günlük olarak tüketilen bu şurup İsveç halkını sadece Korona virüsüne karşı değil tüm virüslere karşı koruyor. Sindirim sistemi, bağırsak parazitleri, toksin atımı adına şifa dağıttığı belirtiliyor.…İsveç Şurubu vücut direncini güçlendirir, mikropları yok eder, doğal bir antibiyotiktir. Ayrıyetten halsizlik, yorgunluk, uyku bozukluğu gibi sorunlarda faydalı bir doğal ilaçtır.…Bu şifanın deva olduğu mucizeler saymakla bitmez. Ülkemizin de maalesef artık içinde olduğu bu Korona tehdidine karşı çok etkili ve mucizevi koruma özelliği olan İsveç Şurubu diğer ismiyle İsveç İksiri, kış aylarıyla bilinen eksi on beş derecelerde yaşayan virüsün en çok sevdiği soğuk ortama sahip olan İsveç'te görülmemiştir.…İsveç İksiri'nin içindeki bitkilerin karışımı ve doğal sirkeyle mayalanmalarının sonucu akciğerlerde oluşan katran ve akciğere üst solunum yollarında olan tahribatı temizler. Tüm solunum yollarında etkili bir üründür.…Bu şurubu içerek vücudunuza virüs girmesini ciddi oranda koruyup hatta akciğerinize tesir etmemiş, bademciğinizde olan Korona, Sars, Mers, Ebola gibi öldürücü virüsleri de ilerlemeden temizleyebilirsiniz. Burada önemli olan virüs bulaşmadan virüsü korumaktır.…İsveç'te bulunan Allah'ın bize vermiş olduğu 41 çeşit şifalı bitki ile yapılan bu şifa size kesin sonuç verip şifa sağlayacak. İsveç'te çok ünlü olan, birçok bilim dalında hediye almış Albert Bey yayın konuğumuz oldu. Zaten İsveç'ten bu şifayı getirmemizde kendisi bize çok yardım etti. Sadece virüs ve bakterilerden koruma özelliğiyle sınırlı kalmayan bu şifa sağlıklı yaşamayı, uzun ömürlü olmayı sağlıyor. ", "0212 700 18 ..", "Korona Virüse Karşı / İsveç Şurubu ve 2 Adet Dezenfektan", "Bağışıklık Güçlendirici İsveç Şurubu", "99 TL + Kargo", "2 Adet Dezenfektan Hediye", "Korona'ya Karşı Tedbirinizi Alın", "Korona'ya Karşı Koruyucu Set", "45 Çeşit Otla Yapılan Her Derde Deva Kür", "Korona, Sars, Mers Gibi Virüs ve Bakterilere Önleyici Çözüm Bu Set İçerisinde", "Dikkat Korona Bulaşmadan Kendinizi Koruyun", "Şifa İsveç Şurubu" , "Alın Size Şifa", "İsveç'ten Özel Olarak Getirdik", "Unutmayın Sadece Bu Ekranda Var"vb. şeklinde sözlü ve yazılı ifadelerle, ürünün vücut direncini yükselttiği, mikropları yok ettiği, doğal bir antibiyotik olduğu, halsizlik, yorgunluk, uyku bozukluğu gibi sorunlara iyi geldiği, kana ve hücrelere hızlıca karışarak olası bir virüs tehdidine karşı vücudu koruduğu, akciğerlerde oluşan katran ve akciğerde üst solunum yollarında olan tahribatı temizlediği, sindirim sistemi, bağırsak parazitleri, toksin atımı adına şifa dağıttığı, Korona tehdidine karşı çok etkili ve mucizevi koruma özelliği olduğu, vücuda virüs girmesini ciddi oranda önlediği ve hatta akciğere tesir etmemiş, bademciklerde bulunan Korona, Sars, Mers, Ebola gibi öldürücü virüsleri de ilerlemeden temizlediği şeklinde, başta Korona virüsü olmak üzere çok sayıda öldürücü virüse ve hastalığa karşı etkili olduğu vurgulanarak, sağlık beyanıyla tanıtım ve satışına yönelik yayın yapıldığı görülmüştür.
Bilindiği üzere, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasında; "...Müstahzar olmamakla beraber hastalıkları teşhis ve tedavi ettiği beyanı ile herhangi bir ürünün satışını, pazarlamasını veya reklamını yapanlar bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca bunların tanıtım veya satışlarının internet veya başkaca herhangi bir elektronik ortam üzerinden yapılması hâlinde 18 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer yandan, 03 Temmuz 2015 tarih ve 29405 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkındaki Yönetmeliğin Tanıtım Faaliyetlerinin Kapsamı ve Esaslarının anlatıldığı 5’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında “Ürünlerin internet dahil halka açık yayın yapılan her türlü medya ve iletişim ortamında program, film, dizi film, haber ve benzeri yollarla doğrudan veya dolaylı olarak topluma tanıtımı yapılamaz…” hükmü,
Gıda kapsamında değerlendirilerek izin verilen ürünlerin de 5996 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği'nin 7’inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen "...bir hastalığı önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğuna dair bilgilendirme yapılamaz, bu tür özelliklere atıfta bulunulamaz." hükmü yer almaktadır.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 13.02.2013 tarih ve 18816847 sayılı yazısında; “insan sağlığına doğrudan veya dolaylı olarak faydalı olduğunu yahut hastalıklara veya belirtilerine karşı etkili olduğunu, koruduğunu, tedavi ettiğini belirten ileri süren veya ima eden tüm ifadeler sağlık beyanı olarak kabul edildiği, bununla birlikte, TV ve radyo kanallarının reklamlarında veya programlarında gıda takviyeleri ve bazı kozmetik ürünlerin "zeka seviyesinde artış, iştahsızlık, erken boşalma, iktidarsızlık, sperm sayılarını arttırma, cinsel sorunları giderme, tansiyon ve ritim bozuklukları, mide bağırsak problemleri, hepatit C, hepatit B, diyare, hemoroid, gastrit/reflü, kolesterol seviyesini azaltma, astım şikayetlerinin giderilmesi, kemik erimesi, trombosit düşüklüğü, kanser (tümör), karaciğer büyümesi, kansızlık, idrar yolları problemleri, migren, baş ağrısı, uçuk tedavisi, metabolizmayı hızlandırması, sindirimi kolaylaştırması, hazımsızlığa iyi gelmesi" gibi bir çok sağlık beyanıyla tanıtımı ve satışının yapıldığı, bunun yanı sıra bazı kozmetik ürünlerinde "bel ve boyun fıtığı, kireçlenme, romatizma, diz ve kas ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrıları, saç çıkarma, kellik" gibi semptomlarda tedavi edici özelliği belirtilerek yani sağlık beyanında bulunularak tanıtım ve satışının yapıldığı” belirtilmektedir.
Bahse konu ürünün tanıtım ve satışına yönelik ihlale konu yayında, söz konusu ürünün vücut direncini yükselttiği, mikropları yok ettiği, doğal bir antibiyotik olduğu, halsizlik, yorgunluk, uyku bozukluğu gibi sorunlara iyi geldiği, kana ve hücrelere hızlıca karışarak olası bir virüs tehdidine karşı vücudu koruduğu, akciğerlerde oluşan katran ve akciğerde üst solunum yollarında olan tahribatı temizlediği, sindirim sistemi, bağırsak parazitleri, toksin atımı adına şifa dağıttığı, Korona tehdidine karşı çok etkili ve mucizevi koruma özelliği olduğu, vücuda virüs girmesini ciddi oranda önlediği ve hatta akciğere tesir etmemiş, bademciklerde bulunan Korona, Sars, Mers, Ebola gibi öldürücü virüsleri de ilerlemeden temizlediği şeklinde, başta Korona virüsü olmak üzere çok sayıda öldürücü virüse ve hastalığa karşı etkili olduğu vurgulanarak, vb. rahatsızlığa çözüm olarak sunulduğu ve ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla tanıtımının yapıldığı sabit olup, tedavide etkinliği ve emniyeti kanıtlanmamış olan ürünlerin sağlık beyanı ile tanıtılması ve bu tanıtımda yer alan ifadelerin, insanların hastanelere, tıp doktorlarına ve tıbbi tedavi yöntemlerine duydukları güvenin sarsılmasına neden olabileceği, toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında; ihale konu yayında, söz konusu ürünün sağlık beyanı ile tanıtım ve satışının yapılmasının, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu’nun 19’uncu maddesinin birinci fıkrasına ve ilgili mevzuatına aykırılık taşıdığı, dolayısıyla mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına... yer verilemez..." hükmünün ihlal edildiği sabit görülmüştür.
Bununla birlikte, ülkemizin ve tüm dünyanın mücadele etmekte olduğu Korona virüsüne ve hastalığın tedavisine ilişkin açıklama ve bilgilendirmelerin T.C. Sağlık Bakanlığı'nca ve sair resmi kaynaklar vasıtasıyla titizlikle yürütüldüğü, kamuoyunda hassasiyet ve endişenin olduğu bir dönemde söz konusu ürünün Korona virüsüne karşı etkili olduğu şeklinde sağlık beyanı içeren yanıltıcı ifadelerle tanıtımı ve satışının yapılmasının kamusal sorumluluk anlayışıyla bağdaşmadığı, dolayısıyla mezkur yayının izleyicileri yanıltıcı ve çıkarlarına zarar verici nitelikte olduğu görülmüştür.
Bu nedenle mezkur yayında, 6112 sayılı Kanun'un 9’uncu maddesinin 6’ncı fıkrasının (c) bendinde yer alan, "Ticari iletişim.....Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek, zorundadır.” hükmünün ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.
Anılan yayın kuruluşu hakkında;
-6112 sayılı Kanun'un 9’uncu maddesinin 6’ncı fıkrasının (c) bendinin ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, %3 oranında idari para cezası uygulanmasına,
-6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının ihlali nedeniyle; Kanun’un 32’nci maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca, ihlalin ağırlığı, ihlalin mahiyeti, anılan madde ile korunmak istenen kamusal menfaat göz önünde bulundurularak, %5 oranında idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.
Bu itibarla;
1) 6112 sayılı Kanun'un 9’uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinde yer alan; " Ticari iletişim, …Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek." hükmünün ihlali nedeniyle; 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan ve/veya bu Kanun hükümleri kapsamında Üst Kurul tarafından belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden yüzde üçüne kadar idari para cezası verilir. (…)” hükmü uyarınca idari para cezası uygulanması gerektiği,
2) 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan; "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde ... takviye edici gıdalar ve benzeri destekleyici ürünler de dâhil olmak üzere herhangi bir ürünün ilgili mevzuatına aykırı olarak sağlık beyanıyla satışına, pazarlanmasına ve/veya reklamına ... yer verilemez ..." hükmünün ihlali nedeniyle;
6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “Bu Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (d), (f), (g), (ğ), (h), (n), (ö), (s), (ş) ve (t) bentlerindeki yayın hizmeti ilkelerine ve aynı maddenin dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara, ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde ikisinden beşine kadar idarî para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz. Ayrıca, idarî tedbir olarak, ihlale konu programın yayınının beş keze kadar durdurulmasına, isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ihlale konu programın katalogdan çıkarılmasına karar verilir. İhlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, bu fıkra hükümlerine göre idarî para cezası ile birlikte idarî tedbire karar verilebileceği gibi, sadece idarî para cezasına veya tedbire de karar verilebilir.” hükmü uyarınca, idari para cezası uygulanması gerektiği,
Bu itibarla; aynı yayınla, birden fazla yayın ilkesi ihlali olduğundan ve her iki ihlalin de idari para cezası yaptırımını gerektirdiğinden, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince, bahse konu ihlallerden en ağır (tek) cezanın verilmesi öngörüldüğünden,
a) İhlalin ağırlığı, yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, kuruluşa %5 oranında idari para cezası uygulanmasına,
Ancak, ihlalin tespit edildiği tarihi itibariyle kuruluşun Şubat 2020 ayına ait ticari iletişim gelir beyanının bulunmadığı değerlendirilerek, televizyon kuruluşları için idari para cezasının 10.000 (onbin) Türk Lirasından az olamayacağından, 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranına göre 25.881 (yirmibeşbinsekizyüzseksenbir) Türk Lirası İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA,
b) 6112 sayılı Kanun'un 8’inci maddesinin dördüncü fıkrasının ihlali yönünden; 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan, “8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerindeki ilkelerle dördüncü fıkrasına aykırı yayın yapılmasını müteakip verilecek yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının on güne kadar durdurulmasına; ikinci tekrarı halinde ise, yayın lisansının iptaline karar verilir. …” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
c) 6112 sayılı Kanun'un 9’uncu maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendinin ihlali yönünden; 6112 sayılı Kanun'un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan, “(…) 8’inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentleri dışındaki bentlerini, aynı maddenin ikinci fıkrasını ve bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticari iletişimi düzenleyen hükümlerinden herhangi birini yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde yirmiden fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur. Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının beş günden on güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir.” hükmü uyarınca işlem tesis edileceği hususunun yapılacak tebligatta bildirilmesine,
Ayrıca, kendi mevzuatı çerçevesinde işlem tesis edilmesi için iş bu raporun Sağlık Bakanlığı'na bildirilmesine,
Oy birliği ile karar verildi.