Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, RTÜK ve AIPA iş birliğinde düzenlenen “Uluslararası Yapay Zekâ Çağında Medya Zirvesi”nin açılışında yaptığı konuşmasında ‘’Yapay zekâ teknolojisi artık medyanın ayrılmaz bir gerçekliğidir. Yapay zekâ teknolojileri, medya etik değerlerinin ve kullanıcı haklarının yeniden ele alınmasını zorunlu kılmaktadır.” dedi.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)  ile Yapay Zekâ Politikaları Derneği (AIPA) işbirliği ile Ankara’da bir otelde Uluslararası Yapay Zekâ Çağında Medya Zirvesi bugün gerçekleşti.  Zirveye Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, RTÜK üyeleri Dr. Deniz Güçer, Nurullah Öztürk, Tuncay Keser, RTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler, AIPA Kurucu Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu başta olmak üzere dijital ve geleneksel medya sektörünün önde gelen temsilcileri, akademisyenler, teknoloji sektöründen yetkililer katıldı.

AIPA Kurucu Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, zirvenin açış konuşmasında yapay zekâ teknolojilerinin medya alanında doğru kullanımının geliştirilmesi ve bu alandaki manipülasyon, dezenformasyon, nefret söylemi, siber zorbalık gibi risklerin nasıl azaltılabileceği konusunda görüşlerini paylaşarak, “Yapay zekâ artık sadece geleceğin değil, bugünün teknolojisidir. Bu teknolojinin medya alanında doğru şekilde kullanılmasının, toplumsal faydayı artıracağına inanıyoruz,” dedi. Ayrıca, yapay zekâ düzenlemelerinin topluma karşı sorumlu biçimde oluşturulmasının önemine vurgu yaptı ve bireysel ile toplumsal fayda sağlamak için iş birliği yapmayı hedeflediklerini belirtti.

Küçükşabanoğlu, konuşmasında Türkiye'nin yapay zekâ alanındaki potansiyeline de dikkat çekti. ‘’Gençlerimizin yapay zekâya olan ilgisini artırabilirsek, ülkemiz bu alanda hızla ilerleyebilir. Yapay zekâ, Türkiye için bir lüks değil, stratejik bir gereksinimdir,” dedi. Türkiye'nin, yapay zekâ yatırımlarını bir zorunluluk olarak görmesi gerektiğini belirten Küçükşabanoğlu, “Bu topraklar değişim ve dönüşümlere uzak değil, biz de bu dönüşümün öncüsü olmalıyız,” ifadelerini kullandı.

Küçükşabanoğlu’nun ardından RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin açış konuşmasına "21 Kasım Dünya Televizyon Günü"nü kutlayarak başladı. Şahin, televizyon camiası mensuplarını tebrik etti.

Başkan Şahin dünyanın yapay zekâyı konuştuğunu ve birçok alanda yapay zekânın kullanıldığını anımsatarak, "Gelişmiş bir ülke olarak Türkiye'nin de bu çağdan geri kalması doğal olarak mümkün değildir. Bunun için ülkemiz yapay zekâ alanında pek çok faaliyeti hayata geçirmekte. Resmi veya özel ilgili kurumlarımız, üniversitelerimiz bu alanda yapılması gerekenleri dikkatle çalışırken, sivil organizasyon ayağındaysa Yapay Zekâ Politikaları Derneği gibi STK'larımız önemli bir itici gücü oluşturuyor. Bugün burada AIPA derneğimiz, toplumda medya ve yapay zekâ algısı hakkında yapılan çok önemli bir araştırmanın sonuçlarını açıklayacak." ifadelerini kullandı.

Şahin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapay zekâ konusunu bizzat takip ettiğini ve önemsediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

‘’Geçtiğimiz günlerde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile KADEM tarafından gerçekleştirilen 'Yapay Zekâ ve Kadın' temalı Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'ne Sayın Cumhurbaşkanımız bizzat iştirak ederek görüşlerini paylaştılar. Türkiye Yüzyılı'nda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğiyle savunma sanayimiz başta olmak üzere pek çok alanda bu teknolojiyi zaten etkin olarak kullanmaktayız. Yakaladığımız teknolojik üstünlüğü her alana yaymayı hedefliyoruz. Yüksek teknolojili, katma değerli ürünleri geliştirirken yapay zekâyı kullanmamamız mümkün değil. Sorumlu olduğumuz medya alanında da yapay zekâ uygulamaları dikkati çekmekte.

Yapay zekâ, medya alanında büyük bir dönüşümü beraberinde getirmekte. İçerik üretiminden kişiselleştirilmiş haber akışlarına, veri analizi ve kullanıcı deneyimlerinin geliştirilmesine kadar birçok alanda yapay zekânın sağladığı yenilikler, medyanın geleceğini şekillendirmekte. Yapay zekânın iyi yanlarını günbegün öğreniyoruz ve az sonra burada konunun uzmanları bu yeni teknolojinin faydalarını sıralayacaklar. Kamusal sorumluluğu olan bir yayıncılık otoritesi başkanı olarak bizlere düşense bu teknolojiden faydalanılırken oluşacak risklere karşı tedbirli olmaktır. Yapay zekâ teknolojileri, medya etik değerlerinin ve kullanıcı haklarının yeniden ele alınmasını zorunlu kılmaktadır.’’

Yapay zekânın insansız düşünülemeyeceğinin altını çizen Şahin, "İnsan zekâsını taklit eden bu teknolojinin en önemli özelliği öğrenme ve analiz yeteneğinin bulunmasıdır. Medyamız, halkı bilgilendirme ve kamuoyu oluşturma işleviyle, demokrasiler için vazgeçilmezdir. Yapay zekâ teknolojisi artık medyanın ayrılmaz bir gerçekliğidir. Büyük veri analizi yapabilen yapay zekâ uygulamaları, hızlı haber üretme kabiliyetine de sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.

Ebubekir Şahin, yapay zekânın, kullanıcısına kişiselleştirilmiş medya içerikleri sunduğunu belirterek, bu noktada kişiye özel medya içerikleri sunan yapay zekânın, kişileri ve kitleleri etkileme gücünün farkında olunması gerektiğini bildirdi.

Medya alanının önemli bir sorununun sahte ve yalan haberlerle ve dezenformasyonla mücadele olduğuna dikkati çeken Şahin, şunları kaydetti:

“Yapay zekânın hızlı haber üretme özelliği bu sorunun çarpan etkisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle sosyal medya ve internet haberciliğinde manipülatif içeriklerin yayımları, yapay zekâ ile güçlendirilerek etkisi daha da artırılan bu algı operasyonlarına karşı uyanık ve dikkatli davranmamız gerektiğini unutmamalıyız. Medya alanındaki yapay zekâ uygulamaları ile kimin sesinin daha çok çıktığı, hangi içeriklerin ön planda olduğu tespit edilmektedir. Yapay zekâ teknolojisiyle yalanın yayılma hızı eskisinden çok daha fazladır. Bizler eskiden yalanın yayılma hızının doğrununkinden 6 kat fazla diye konuşurken bugün bırakın 6 katı 60 belki 600 kat yalan daha hızlı yayılmaktadır.

Yalanın hakikatin önüne geçmesi, basın aracılığıyla sahte haber dalgasının yayılması medyaya olan güveni de tabii ki zedelemekte. RTÜK olarak da medya ve teknoloji arasındaki bu dinamik ilişkiyi yakından takip etmekte ve düzenlemelerimizi bu hızla yerine getirmekteyiz. Amacımız, medya ve yapay zekâ arasındaki etkileşimi düzenlerken, toplumun bilgiye erişimini, medya içeriğinin kalitesini ve dijital hakların korunmasına yüksek standartlar belirlemektir. İşte bu noktada medya okuryazarlığı konusunun dijital okuryazarlığa evirilmesi şarttır. Dijital medya okuryazarlığının yapay zekâyı içerecek şekilde hazırlanması ve öğretilmesi gerekmektedir.’’

Şahin, Millî Eğitim Bakanlığı ile dijital okuryazarlık alanında önemli bir iş birliği bulunduğunu hatırlatarak, daha önce medya okuryazarlığı adıyla seçmeli olarak okutulan ders içeriğinin, dijital ögeleri barındıracak şekilde düzenlenmesi için çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

RTÜK olarak dünya çapında önemli faaliyetler yürüten Yapay Zekâ Politikaları Derneği ile bu etkinliği düzenlemekten dolayı mutlu olduklarını ifade eden Şahin, zirvede yapılacak medya ve yapay zekâ konularındaki bilgi alışverişinin faydalı sonuçlar doğuracağına inandığını dile getirdi.